Ramazan yalnızca ibadet etmenin yoğunlaştığı bir dönem değildir; hayatı baştan sona gözden geçirmenin ve hayatı tekrar sorgulamanın da zamanıdır. Bu manevi atmosferde hayata dair değerler tekrar ön plana çıkar. Gündemimizde belki de fazla yer tutmayan yardımlaşma ve paylaşma bu ayda zirveye ulaşır. Bu da bize mali okuryazarlığın neresinde olduğumuzu sorgulatır. Harcama alışkanlıklarını gözden geçirmenin ve çocuklara harçlık bilinci kazandırmanın tam zamanı.

Ramazan vesilesiyle çocuklara harçlıklarını doğru kullanmayı nasıl öğretelim?

Harçlığın Anlamı Nedir?

Çocukların hayata atılmadan önce aile içinde öğrenmesi gereken konulardan biri de para yönetimi becerileridir. Çünkü bu beceri, yetişkinlikte bilinçli bir tüketici olmasını sağlayacaktır. Erdemli bir hayat sürmek için bu beceriyle daha doğru adımlar atabilecektir. Paranın amaç değil, bir araç olduğunu fark eden kişi, başkalarına fayda sağlamak için harcama yapabilir.

Kapitalist sistem, insanın para kazanması ve ekonomik güç elde etmesi içindir. Bunun anlamı da daha iyi hayat koşulları ve konfordur. Daha çok bireysel hedefler belirlenir ve bireysel bir tatmin içerir. Hatta slogan bellidir: “Daha fazla kazan, daha çok harca!” Bu anlayış, kişilere aslında para kazanarak mutlu olacakları ile ilgili bir imaj oluşturur. Sosyal medya da bunu pompalamaktadır. Ama son zamanlarda yapılan araştırmalar, bunun aksini söylüyor.

Tüketim odaklı yaşamak, insana iç huzuru vermiyor ve düşünüldüğü gibi de mutlu etmiyor. Daha fazla tüketerek lüks bir yaşam için çabalamak, sadece yüzeysel bir tatmin veriyor. Bir süre sonra aşırı tüketim, tatminsizliğe ve strese dönüşüyor. Harvard Üniversitesi’nin bununla ilgili araştırması çok dikkat çekicidir. Maddi gelirin yüksek olması ile mutluluk arasındaki bağın zayıf olduğu görülmüştür. Kısa süreli bir rahatlama olsa da kalıcı mutluluğun geçici hazlarla mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Pozitif psikoloji diyor ki mutluluk ve iyi olma hali; sadece alınca değil; verince oluyor.

Bristish Columbia Üniversitesinin yaptığı bir araştırmada insanların kendileri için değil de başkalarına yardımcı olmak için para harcadıklarında daha mutlu olduklarını ortaya çıkmıştır. Yani para sadece harcamak için değildir; sadece kendimiz için değil, başkalarıyla paylaşmak, hatta iyilik yapmak için kullanılmalıdır. Ramazan ayı, bütün bu bilinçlenmeyi kazanmak için harika bir zaman dilimidir. Parayı neden kazanıyoruz? Neden harcıyoruz? Neye harcıyoruz? Bu sorgulamalarla anne-baba olarak yaptığımız rol modellik, çocuklara vermenin mutluluğunu öğretebilir.

Harçlık Nasıl Kullanılmalı?

Çocuklar para ile ilgili bilgiyi ve parayı nasıl kullanacaklarını ailelerinden öğrenir. O yüzden küçük yaşlarda para kazanmanın anlamı, çalışmanın amacı öğretilmelidir. Hayattaki hedefler, neden tasarruf yapmamız gerektiği ve hayır işlemenin güzelliği, erdemi ve sevabı üzerine durulursa çocuklar harçlık ile ilgili bir fikre sahip olur. Böylece kendisi için bir harcama planı yapmayı öğrenir. Ekonomistler de erken yaşta başlayarak çocuklara düzenli olarak harçlık verilmesini tavsiye ediyor. Bunun için de çocuklara şu noktalardaki rehberliğin önemini vurguluyorlar:

·         Çocukların yaşına göre haftalık veya aylık para verilmelidir.

·         Harcayacakları miktar, yaşlarına göre ve ortam koşullarına göre belirlenmelidir.

·         Tasarruf için pay ayrılmalıdır.

Çocuklara kullanacakları paranın dengeli bir şekilde nasıl harcanacağı öğretilebilir. Bunun için de ihtiyaç ve istek sıralaması yaptırılabilir. Yiyecek, içecek, giysi, barınma ve sağlıkla ilgili harcamalar yaşamımızı devam ettirebilmemiz için gerekli olanlardır. İsteklerimiz ise yaşam kalitemizi arttıran, ama hayatımızı sürdürmemiz için gerekli olmayanlardır. Mesela yeni bir ayakkabı almak, yeni bir oyuncak araba almak gibi.

Tam bu noktada bütçeyi oluştururken bu liste üzerinden bir denge kurulabilir. Araştırmacıların önerdiği 5 kavanoz sistemi yol göstericidir:

·         İlk kavanoz ihtiyaçları kapsar.

·         İkinci kavanoz istekler içindir.

·         Üçüncü kavanoz uzun dönem tasarruf içindir.

·         Dördüncü kavanoz yardım yapmak için ayrılan tasarruftur.

·         Beşinci kavanoz ise ailedeki ortak ihtiyaçlara katkı sunmak içindir.

Yardımlaşma Bilinci Nasıl Aşılanır?

Yardım etme bilinci yukarıda belirttiğimiz dördüncü kavanoz ile öğrenilmiş olur. Çocukların haftalık veya aylıklarından bir kısmını yardıma ihtiyacı olanlar için ayırması, onlara duyarlılık kazandıracaktır. Araştırmalar iyilik yapmanın, hatta yapılan bir iyiliğe şahit olmanın bile oksitosin hormonu salgılanmasına sebep olduğunu gösteriyor. İyilik yapmak insana hem fiziksel hem de ruhsal olarak iyi geliyor. Biz ebeveyn olarak bu iyilik yapma halini onlara yansıtabilirsek, onlar bizim yaptığımız hayırlar sonucunda yaşadığımız mutluluğa ve iç ferahlığına şahit olursa kendileri de uygulayacaktır.

·         Çocuklara yardım etme bilinci birlikte bağış yaparak daha iyi oturur. Sadece sözlü nasihatte bulunarak değil; yardım ettiğimiz kişileri göstermek, ihtiyaç sahiplerine ne tür yardımlar hazırladığımızı yaşayarak öğrenmelerini sağlamak etkili olur.

·         Kendi sadaka kutumuzu gösterebiliriz. Haftalık veya aylık olarak ayırdığımız sadakaları ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığımızda bunu dillendirebiliriz.

·         Günlük hayatta da kendi oyuncaklarını, giyeceklerini hatta kitaplarını paylaşmaları için sıklıkla teşvik edebiliriz.

Ramazan’da Yardımlaşma Ne Öğretir?

Ramazan’da yardımlaşma ve dayanışma sosyal hayatın içinde sıklıkla vurgulanmaktadır. Bu yüzden de Ramazan çocuklara yardımlaşmayı, paylaşmayı öğretmek için büyük bir fırsattır. Çocukların sıklıkla bu ayda duyduğu iki kelime zekat ve sadakadır. Bu iki kavramın anlamı öğretilebilir. Sadaka için küçük hediyeler hazırlaması ve yardım için konulan yardım kutularına bağış yapması sağlanabilir.

Oruçla birlikte gelen yoksulları anlama, yiyecekleri olmayan kişilerin durumunu hissetme daha fazla yoğunlaşacaktır. İhtiyaç sahiplerine kendi elleriyle götürecekleri Ramazan kolisi, hazırlanan toplu iftarlar, yaşlı komşulara ikramda bulunma çocuklara somut örnekler oluşturur.

Bu ayla beraber insan sahip olduklarının değerini anlayıp olmayanlar için de daha fazla yardım etme ihtiyacı hisseder. Şefkat, merhamet gibi erdemler empati kurdukça gelişir. Çocuklar da başka çocukları ve muhtaçları mutlu ederek vermenin mutluluğunu yaşayabilir. Ayrıca Ramazan boyunca Peygamberimizin (a.s.m.) cömertliğini ve sahabe kıssalarını anlatabilirsiniz.

İyilik yapmak, insanın insanlık görevidir. İnsanın yaratılış amaçlarından biri de budur. O yüzden iyilik yapmanın mükafatı Allah katında saklıdır. İslam yardımseverliği öğütler. Bir Müslüman olarak başkalarına el uzatarak sadece dünyada değil, ahiret için de büyük bir kazanç sağlamış oluruz. Bu bilinçle büyüyen çocuklar da yardımseverliği hayatın merkezine oturtmuş olur.

Çocuklara verdiğimiz harçlık sadece parayı idare etmeyi öğretme meselesi değildir, doğru harcama alışkanlıkları kazandırma fırsatıdır da. Sağlıklı finansal alışkanlıklar edinmek; paylaşmayı, tasarrufu ve karşılıksız vermeyi öğretir. Ramazan ayının bereketi yalnızca sofralarımızda değil; hem kalplerimizde hem de verdiklerimizde saklı! Bu ayla beraber gelen bütün güzellikler, bütün ömrümüzü bereketlendirsin!