Aile, insan hayatında en önemli yere sahiptir. Bir insanın mutlu, aynı zamanda da sağlıklı bir hayat sürmesinin anahtarı aile bağlarında gizlidir. İster çocuk ister yetişkin olalım fiziksel, psikolojik sağlığımız ve sosyal gelişimimiz buna bağlıdır. Ancak aile içinde çatışma kaçınılmazdır. Farklı iki insanın bir araya geldiği bir ev ortamında anlaşmazlıklar doğaldır. Önemli olan çatışmaları önlemek ve çözebilmek için çözümler geliştirmektir. Bunun için bazı etkili yöntemler…
Neden Aile İçi Çatışma Çıkar?
Aile içi çatışma yaşanmasının pek çok nedeni vardır. Çok güçlü bağların olduğu evlerde bile zaman zaman anlaşmazlıklar görülür. En önemli sebepler arasında kişilik yapılarının farklılığı, beklentilerin yüksek olması, toplumsal rollerin verdiği yükler, dış etkenlerden kaynaklanan sorunlar yer alır.
Aile üyeleri arasında anlaşmazlıklar farklı sebeplerden olabildiği gibi tarafların değiştiği pek çok faktöre de bağlı olarak değişebilir.
· Eşler arası çatışma
· Anne-baba-çocuk arasındaki çatışmalar (Özellikle ergenlik dönemi)
· Kardeş arası kıskançlık ve eşitsizlik algısı
· Gelin kayınvalide arasında olanlar
· Damat kayınpeder arasındaki ilişki
· Geniş aile içinde miras paylaşımından kaynaklanan sorunlar
Bizi en fazla etkileyen sorunlar, evlilik içindeki farklı beklentilerdir. En fazla görülen ve aile yapısını olumsuz etkileyen eşler arasındaki sağlıklı iletişimin olmayışıdır. İletişimin eksik oluşu, çocuk yetiştirme ile ilgili olan fikir ayrılıkları en çok anlaşmazlık yaşanan sorunlardandır.
Etkili İletişim Kurmak Mümkün mü?
Evet, çatışmalar kaçınılmazdır; ama doğru yaklaşımlarla çözülebilir. Etkili iletişim hangi birey olursa olsun sorunun çözümünü sağlayacaktır. İster eşiniz ister çocuğunuz ister kayınvalideniz fark etmez. Çünkü sorunlar doğru iletişim kurulmadığında ortaya çıkar ve git gide büyür. Oysaki aile üyeleri kendilerini ifade edebilseler fikirler net şekilde anlaşılır. Bunun için aslında yapılacak en önemli 3 çözüm şu:
· Aktif olarak dinleyin. Yani karşınızdaki kişi ne diyor? Söylediklerini araya girmeden dinleyin. Gerçekten ne anlatmak istiyor?
· Karşınızdakinin yerine kendinizi koyun. Yaşanan olaya sadece kendi açınızdan bakmayın. Acaba karşınızdaki ne hissediyor? Ne düşünüyor?
· Olumlu bir iletişim dili kullanın. Sorunların en büyük kaynağı, suçlayıcı olmak ve kırıcı sözleri hiç düşünmeden sarf etmektir.
Çözüm önerilerini yazmak, okumak kolay; ama uygulamak zor!
Özellikle karşımızdakini aktif olarak dinlemeyi başarmak kimi zaman çok zorlayıcı olabilir. Bunu engelleyen bazı durumlar olabilir. Mesela kişide fark etmediği bir hiperaktivite varsa kişi karşısındakini dinlerken çabuk sıkılır. Karşısındaki konuşmasını tamamlamadan kendi düşündüğü şeye odaklanabilir. Bazen karşımızdaki kişi bize karşı duyarsız ve ilgisiz olabilir, aslında kendi içinde ilgisizdir. Enerjisi düşüktür. Zihinsel olarak yorgun olduğu için ilgisini karşısındaki kişiye veremez.
Bazen de zihnimiz bir şeye takılı kalır. O düşünceyle meşgulken karşımızdakini duymayız bile. En fazla yaşanan ve yaşadığımız sorun ise konuşma içinde geçen bazı kelimelerin geçmişte yaşadığımız travmaları tetiklemesidir. Bu ve benzeri durumlar, farkındalık çalışmaları ile aşılabilir. He koşulda iletişim becerilerini geliştirmek mümkündür. Yeter ki isteyelim!
Çatışmalar Nasıl Çözüme Kavuşur?
Aile içi çatışma çözme yöntemleri arasında farklılık vardır. Eşler arasındaki çatışmalar çoğu zaman iletişim eksikliğinden ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklanır. “Sen beni hiç anlamıyorsun, konuşsak ne olur!” dediğinizd,e iletişimi baştan reddetmiş olursunuz.
· Kendi duygularınızı açıkça ifade edin. “Kendimi yalnız hissediyorum, anlaşılmak istiyorum.”
· Karşınızdaki kişinin sizi dinleyebilmesi için onun empatisini harekete geçirin. “Bu konuda ne hissettiğini merak ediyorum!”
· “Her zaman aynı şeyler. Konuşuyoruz, konuşuyoruz değişmiyor. Sonuç aynı!” Konuşma hep aynı yerde tıkanıyorsa bu döngüyü değiştirme zamanı gelmiş demektir. Sorun bakalım “Sence bu konuyu nasıl farklı bir şekilde çözebiliriz?”
· Karşı tarafın sizi neden anlamadığını anlamaya çalışın. İletişim becerileri mi zayıf, geçmiş hayat tecrübesi ile duygusal olarak kendini kapatıyor mu?
Eşiniz sizi anlamıyor gibi görünse de aslında bunun altta yatan pek çok farklı sebebi olabilir. Değişmeyen durumları bazen farklı şekilde çözmek gerekebilir.
· Anlaşılmadığınız durumlarda tetikleniyorsanız siz de kendinizi sürekli açıklamayı bırakın.
· Kısa ifadelerle, net cümleler kurun.
· “Beni anlamaya çalışmayacaksan bu konuda konuşmayı devam etmeyi doğru bulmuyorum” diyerek farklı bir döngü oluşturabilirsiniz.
Unutmayalım ki iletişim karşılıklı gerçekleşir. Karşınızdaki kişi sizi tüm çabanıza rağmen anlamıyorsa kendinizi yıpratmak sadece zarar getirir. Çözümsüz kaldığınız noktada profesyonel bir destek almak, belki duruma farklı bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olur.
Diğer Aile Üyeleriyle Yaşanan Diyaloglar
En fazla ergenlik dönemi ile anne-baba çocuk çatışmaları gözlenir. Çünkü bu dönem çocukların kendi üzerinde otorite kurulmasını istemedikleri, daha özgür kalmak istedikleri bir dönemdir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta sınırları belirlerken çocuğun fikrinin önemli olduğunu hissettirmek ve göstermektir. “Sen çocuksun, biz ne dersek o olur!” anlayışı yerine ortak çözümün bulunduğu bir ortamın gelişmesi önemlidir.
“Sana güveniyorum, birlikte çözüm bulalım mı?”
“Geç saate kadar dışarıda kalman beni endişelendiriyor. Evin giriş-çıkış saatlerine özen gösterelim!”
“Bu konunun senin için önemli olduğunu anlıyorum. Bana görüşlerini anlatır mısın?”
Ev ortamını en fazla etkileyen durumlardan biri de kardeş çatışmalarıdır. Çoğu zaman çocuklar görevlerin veya sorumlulukların eşit dağılmadığından şikayet eder. Veyahut kendisine gösterilen ilginin kardeşininkinden az olduğunu düşünerek kıskançlık gösterir. Bunu farkında olmadan bizim ifadelerimiz de tetikleyebilir:
· “Neden kardeşin gibi olamıyorsun? Bak o nasıl düzenli! Bak o nasıl güzel kitap okuyor.”
· “Sen daha büyüksün; bu işi sen yapacaksın!”
Bunlar yerine daha özel ve genel ifadeler kullanılabilir:
· “Benim için hepiniz değerlisiniz. Herkesin kendi yetenekleri var.”
· “Hepimiz ev işleriyle ilgili sorumluluk alıyoruz. Herkesin katkıda bulunması ile ev işleri çabuk biter!”
Kayınpeder-kayınvalide gelin ve damat ilişkileri ise nezaket ve saygı ile yürütülebilir.
“Bu, bizim hayatımız. Kimse karışamaz” gibi bir yerden değil de “Fikirleriniz için teşekkür ederiz; ama biz başka bir şey yapmak istiyoruz. Bununla ilgili bir şey demek ister misiniz?”
“Bize karışmayın. Sizin fikirlerinizi istemiyoruz” demek yerine “Tecrübelerinize saygı duyuyoruz. Fikirleriniz bizim için önemli. Ama bazı kararları eşimle almayı istiyorum” gibi bir ifade kullanarak saygı çerçevesinde sınır çizmek mümkün.
Kaliteli Zaman Geçirmek İletişimi Değiştirir mi?
Kaliteli zaman geçirmek aile bağlarını güçlendiren önemli bir faktördür. Aile gelenekleri oluşturun. Özel günler ve günlük rutinler oluşturmak birbirimize gösterdiğimiz değeri ortaya çıkarır.
· Ev içinde kurallar belli olursa herkes bunlara uyum sağlar. Mesela yemek saatinde sofrada oturmak, yemek saatinde telefona bakmamak gibi.
· Akşam çay saatinde sohbet etmek, kitap saatinde kitap okumak, çocuklarla oyun saatinde kutu oyunu oynamak gibi.
· Eşinize ayıracağınız zaman diliminde de onu dinlemeye özen gösterin.
· Günlük, haftalık ve aylık aktiviteler de iyi zaman geçirmenizi sağlar. Film geceleri, yürüyüşe çıkmak gibi.
Küçük adımlarla büyük değişimler olabilir!