Hayat çok hızlı geçiyor, yoğun çalışıyoruz, ev-iş arasında denge kurmaya çalışıyoruz. Çocuklar, maddi sorumluluklar derken kimi zaman dinlenemiyoruz bile. Bazen öyle zamanlar oluyor ki ne yapacağımızı, hangi programa ayak uyduracağımızı şaşırıyoruz. Bu koşturmaca ve dahası bir süre sonra bizde strese sebep olabiliyor. Stresle başa çıkma konusunda gerek modern psikoloji gerekse manevi değerler bize yol gösteriyor. Biz hangi yolu izleyerek rahatlayalım?
Stres Bedenimizde Nasıl Etki Bırakıyor?
Bizi strese sokan bir durumla karşı karşıya kaldığımızda bedenimiz de güçlü bir tepki verir. Savaş veya kaç diyerek vücudumuz tetiklenir. Stres hormonları salgılanmaya başladığında adrenalin ve kortizol yükselir. Bunlar da kalbimizin hızlı atmasına sebep olur. Solunumumuz hızlanır. Karşımızda duran tehlikeli durum için vücudumuz hazırlanır.
Bu tepkiler devamlı olduğunda ve uzun sürdüğünde fiziksel sağlık olumsuz etkilenir. Hatta bağışıklık sisteminin zayıfladığına şahit oluruz. Yapılan araştırmalara göre kişiler daha fazla soğuk algınlığı veya grip geçirir. Sürekli stresli olan birinin damarlarında daralma görülür. Kalp hastalıkları, hatta hipertansiyon riski artar. Stresin zararları saymakla bitmez. Bazı diğer etkileri de şöyle sıralayabiliriz:
· Mide rahatsızlıkları artar. Şişkinlik, mide ağrıları sık görülür.
· Kas gerginlikleri, kas ağrıları, boyun ve sırt ağrıları başlar.
· Ciltte döküntüler görülür. Egzama gibi problemler artar.
· Uyku düzeni bozulur, uykuya dalmak zorlaşır.
Stresten Kaçmak Mümkün mü?
Hepimizin maddi sorunlarla sınandığı, evlilikte problemlerle karşılaştığı, işle ilgili sıkıntılar yaşadığı dönemler olmuştur. Aslında günümüzde stres hayatın bir parçası gibidir. O yüzden de ondan tamamen kaçmak mümkün değildir. Aile sorunları, dünyadaki belirsizlikler, yaşanan haksızlıklar insanda her gün stres belirtileri oluşturabilir.
Stresli durumlarda verdiğimiz ilk tepki çoğu zaman o durumdan kurtulmaya yöneliktir. Fakat geliştiğimiz ve şahsi olarak olgunlaştığımız dönemleri düşünürsek bu gelişim anlarının bu stresli durumlara denk geldiğini anımsarız. Her durumun ardında zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu ve bu zorlukların gelişmemiz için birer fırsat olarak önümüzde durduğunu görebiliriz. Stres her zaman sağlığımıza zarar verici etki oluşturmaz. Bunu fırsat olarak değerlendiren biri için stresin olumlu etkileri de vardır:
· Duyduğumuz stres bizi farklı çözümler üretmeye, alternatif yollar geliştirmeye sevk eder.
· Bir projeyi yetiştirme telaşı içinde yüksek odaklanmaya sebep olur.
· Zorlukların üstesinden geldiğimizde daha güçlü hissederiz.
· Kendi sınırlarımız keşfederiz.
· Zaman yönetimimiz gelişir.
Stresle başa çıkma yolları geliştirdikçe zorlukların aynı zamanda birer fırsat olarak karşımızda durduğuna şahit oluruz.
Zihinsel Stratejiler Stresi Azaltır mı?
Stres karşında hem vücudumuz hem de zihnimiz tepki verir. Modern psikolojiden manevi değerlere birçok çözüm bakış açımızı değiştirir. Bu değişim bir rehber gibi stresin üstesinden gelmek için farkındalık stratejileri oluşturur. Bu reçeteler, aslında farklı yollar izleyerek aynı çözüme işaret eder.
Zihnimiz çoğunlukla geçmişten gelen pişmanlıklarımızı hatırlatır. Gelecekte yaşayabileceğimiz olumsuzlukları hayal ettirir. Kaygı yükümüzü artırır. Modern psikolojinin bize sunduğu mindfulness anın farkındalığını yaşamayı önerir.
Aynı şekilde İslam inancında manevi reçete olarak, geçmişi değiştirmenin insanın elinde olmadığı, geçmişte yaşanan pişmanlıklardan ders almanın önemi vurgulanır. Geçmişin pişmanlığını devamlı taşımak sadece bir yükten ibarettir. Af makamını bilmek, bu yükü atmanın önemli yollarından biridir. Yapılan hataları bir daha tekrarlamamak ve telafisi için doğru adımlar atmak da ruhu şifalandırır. Gelecekle ilgili oluşan kaygılarda ise insanın gelecekte olacakları bilemeyeceği, yaşadığı anı değerlendirmesi gerektiği vurgulanır.
Zihinsel sağlık için küçük şeyleri büyütmek yerine, hayatımızda önem sırası oluşturmak rahatlatıcı çözümlerden biridir. Basit bir sorgulama bile bu sırayı oluşturmaya yardımcı olur:
· Yaşadığımız stres neye bağlı olarak oluştu?
· Gerçekten büyüttüğümüz kadar önemli mi?
Yük taşıdıkça ağırlaşır. Bunun basit bir örneği deneyle de ispatlanmıştır. Aldığınız hafif bir cismi 10 dakika ile başlayarak tek elinizle taşıyın. Aynı sabitlikte dakikalar saatleri, saatler günleri kovaladıkça kolunuz uyuşmaya o hafif cismi taşımakta zorlanmaya ve tepki vermeye başlar. İşte sorunlar da böyledir. Zaman geçtikçe yük olur. Ama bu yükü hafifletmek bizim elimizdedir!
Şükür ve Sabır: Manevi Bakış
Şükür ve sabır insan hayatında iki manevi reçete olarak durur. Manevi değerler ruhsal sağlığı korur. Yüklerden kurtulmanın reçetesi bu iki kelimede saklıdır desek abartmış olmayız. Sıkıntılar karşısında söylenmeyen ve sabreden kişi teslimiyet içindedir. Sabır insanı daha teslimiyetli kılar. Şükür de elindekinin kıymetini bilmeyi ve teşekkür etmeyi getirir. Çevremizde bu iki manevi gücü taşıyanlara şahit olmuşuzdur. Onlara baktığımızda ruhsal olarak daha sağlam ve rahat olduklarını görürüz.
Yaşadığımız engelleri fırsat olarak görmek bizi daha dirençli hale getirir. Stresi yorumlama biçimimiz, kişisel özelliklerimize, yaşadığımız geçmiş deneyimlere ve olayları yönetme biçimimize göre değişir. Algımız değiştiğinde verdiğimiz tepkiler de aynı orantıda değişmeye başlar.
Olanda hayır var deyip yoluna devam edenlerin geçmişteki pişmanlıkları geride bıraktığına geleceğin kaygısını taşımadığına şahitlik ederiz. Bu kişiler her olaydan bir ders çıkarır ve biriktirdiği tecrübelerle bulunduğu anı değerlendirir. Her şeyde hikmet gören kişi, mutlu ve huzurludur.
Her şeyin bir zamanı var. Kendinize bir süreliğine bile olsa hiçbir şey yapmamak için hak verin!