Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta, Fenerbahçe, lider Galatasaray'ı kendi evinde mağlup ederek şampiyonluk yarışında önemli bir avantaj elde etme fırsatını değerlendiremedi. Kendi evinde berabere kalmayı beklemeyen Fenerbahçe taraftarı, takımlarından beklediğini alamadı. Oysaki Avrupa Ligi mücadelesine şansız bir şekilde veda ettikten sonra, Galatasaray derbisi camia için oldukça önemliydi.
Bu kritik maçın ardından, Beşiktaş'ın Galatasaray'ı 2-1 yenmesiyle tekrar camianın iştahı kabarmış oldu. Galatasaray’ın ligdeki namağlup gidişatın sona erdiği bu maç, sarı-lacivertli ekip için puan farkını azaltma şansını doğurmuş oldu. Ancak Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde ezeli rakibi Galatasaray'a karşı çıktığı psikolojik önemi yüksek maçta yine umduğunu bulamadı.
2-1'lik skorla ezeli rakibine mağlup olan Fenerbahçe kupaya veda etti. Bu sonuçla birlikte, takımın moral ve motivasyonu olumsuz etkilendi. Teknik direktör Jose Mourinho'nun maç sonrası yaşadığı tartışmalı olaylar ve aldığı üç maçlık ceza, Fenerbahçe'nin ligdeki şampiyonluk umutlarını zora soktu.
İşte tüm bu olumsuz gidişatın içerisinde oldukça önemli bir rakibi kendi evinde ağırlayan Fenerbahçe, maç eksiğini bitireceği ve Lider Galatasaray’ın bay geçtiği haftada puan farkını 3 düşürme şansını tepmemek istiyordu. Fenerbahçe, son haftalarda yaşadığı olumsuz sonuçların ardından, Trendyol Süper Lig'in 30. haftasında Trabzonspor'u konuk etti. Kendi evindeki bu önemli dönemeçte sarı-lacivertliler moral bulmayı hedefliyordu.
Fenerbahçe - Trabzonspor Zorlu Dönemeç
Trabzonspor karşısında alınacak bir galibiyet, hem taraftarın moralini yükseltecek hem de camiayı bir arada tutma adına önemli bir adım olacaktı. Yeni teknik direktörü Fatih Tekke yönetimindeki Trabzonspor ise son haftalarda gösterdiği performansla dikkat çekiyor ve zorlu bir rakip olarak öne çıkıyordu.
Fatih Tekke, Fenerbahçe'nin son 15 maçtır kullanmadığı dörtlü savunma formasyonuyla sahaya çıkmasını beklemediklerini, ancak bu duruma karşı hazırlıklı olduklarını belirtti. Trabzonspor'un, orta sahada baskı kurarak Fenerbahçe'nin oyun planını bozmayı hedeflediği ve hızlı hücumlarla sonuca gitmeyi amaçlamasını bekliyorduk. Maç öylede başladı.
Fenerbahçe açısından bu karşılaşma, şampiyonluk yolunda kritik bir viraj niteliğindeydi. Takımın, son haftalardaki moral bozukluğunu aşarak sahasında güçlü bir performans sergilemesi bekleniyordu. Trabzonspor ise yeni teknik direktörüyle çıkışını sürdürmek ve üst sıralara tırmanmak adına önemli bir fırsat yakalamıştı. Tüm bu durumlar ışığında 90 dakika Mehmet Türkmen yönetiminde başlamış oldu.
Trabzonspor, Fatih Tekke yönetiminde Fenerbahçe karşısında maça son derece etkili bir başlangıç yaptı. Bordo-mavililer, ilk dakikalardan itibaren Fenerbahçe'nin oyun kurmasına ve atak geliştirmesine izin vermeyerek, sahada üstün bir performans sergiledi. Özellikle ilk yarım saat içinde, Trabzonspor'un geliştirdiği ataklar Fenerbahçe savunmasını zor durumda bırakırken, karşılıklı direkten dönen toplar ve kaçan fırsatlar maçın bol gollü geçeceğinin sinyallerini verdi.
Maçın İlk Yarısı Trabzonspor’un
Özellikle, Trabzonspor'un kanatlardan geliştirdiği hızlı hücumlar ve hava toplarındaki etkinliği, Fenerbahçe defansını ilk yarıda oldukça zorladı. Bu süreçte Fenerbahçe'nin savunma hattında yaşadığı koordinasyon eksiklikleri ve orta sahada dönen topların rakip futbolcularda kalması, Trabzonspor'un baskısını artırmasına zemin hazırladı. Trabzonspor'un bu dinamik ve agresif oyunu, ilk yarının ilerleyen dakikalarında da etkisini göstererek, Fenerbahçe'nin oyun planını bozdu ve ilk yarının gidişatını etkiledi.
Fatih Tekke’nin öğrencileri, disiplinli oyun anlayışları ve etkili pas organizasyonlarıyla ilk yarı boyunca rakibine üstünlük kurdu. Özellikle orta saha kontrolünü ele geçiren Trabzonspor, hızlı ataklarla Fenerbahçe savunmasını zorlamayı başardı. Bu durum daha sonra meyvesini verdi ve bordo mavili takım, ilk yarının uzatma dakikaları olan 45+4’te Romanya Milli Takımı oyuncusu Denis Drăguș’un attığı golle 1-0 öne geçti.
Trabzonspor rakip takım üzerinde kurduğu baskıyı artırdı ve ilk yarıda bu golü bulmayı başardı. Yine Fenerbahçe ilk yarıda oldukça etkisiz kaldı. Böylece bordo mavililer, soyunma odasına istedikleri skorla giderken hem moral hem de avantaj sağladı. Öte yandan Fenerbahçe cephesinde, ilk yarıdaki etkisiz futbol ve gelen gol sonrası teknik direktör José Mourinho’nun ikinci yarıda nasıl bir strateji izleyeceği futbolseverler tarafından merakla beklenmeye başlandı. Trabzonspor’un bu performansı, taraftarlarına umut veren bir ilk yarı sundu.
İkinci yarıda kendinden beklenen değişikliği gerçekleştiren teknik patron Jose Mourinho, Alexander Djiku’yu oyundan alarak üçlü defansa döndü. Djiku yerine oyuna giren Anderson Talisca, teknik heyetin beklentilerini boşa çıkarmayarak hücum hattına gözle görülür bir hareketlilik kazandırdı. Oyunun temposu bu değişiklikle birlikte artarken, Trabzonspor savunması baskıya rağmen oldukça dirençli bir görüntü sergiledi.
Başlangıç Tartışmalı Penaltı Kararı ile Geldi
Ancak tartışmalı bir pozisyonda, bordo-mavili oyuncu Mustafa’nın müdahalesi sonucunda hakem penaltı noktasını gösterdi. VAR incelemesiyle karar onaylanırken, pozisyonda Osayi-Samuel’in yerde kaldığı görüldü. Bu dakikalarda Trabzonspor cephesi itirazlarını sürdürse de sonuçsuz kaldı. Penaltıda topun başına geçen ünlü yıldız Anderson Talisca, güzel bir vuruşla kaleci Uğurcan’ı ters köşeye gönderdi ve Fenerbahçe kendi evinde beraberliği yakaladı.
Penaltı sonrası bordo-mavililerde bir moralsizlik hakim olmaya başladı. Bu durum Fenerbahçe’nin ataklarının giderek daha sıklaşmasına yol açtı. Trabzonspor savunması, bir yandan rakip baskısıyla başa çıkmaya çalışırken, diğer yandan takımın hücumdaki etkisi yorgunlukla birlikte azalmaya başladı.
Fenerbahçe, penaltı golüyle birlikte oyunun kontrolünü eline alarak daha agresif bir şekilde ataklar geliştirdi. Trabzonspor ise bu psikolojik üstünlüğü tersine çevirebilmekte zorlandı. Bordo-mavili oyuncular, oyundaki dirençlerini kaybetmiş gibi görünürken, Fenerbahçe’nin baskısı giderek arttı ve takımın savunmadaki zaafları daha belirgin hale geldi.
Bu süreç, Trabzonspor’un konsantrasyonunu olumsuz yönde etkiledi ve rakibin oyun üstünlüğünü pekiştirmesine sebep oldu. Bu dakikalarda bordo-mavililerin hücum yönünde etkisiz kalması, oyunun tamamen Fenerbahçe lehine dönmesine neden oldu. Çok geçmeden karambol bir pozisyon sonucunda defans hattından atağa yardıma gelen Milan Škriniar tarafından çekilen şut gol oldu. Sarı-lacivertli takım böylelikle bu zorlu derbide öne geçmeyi başardı.
Fenerbahçe Talisca ile Coştu
Ardından taraftan desteğini yoğun bir şekilde arkasına alan Fenerbahçe, Allan Saint-Maximin ve Anderson Talisca’nın etkili performansı ile oyuna ağırlığı koydu. Oyundan iyice kopan bordo-mavili ekip karşısında kendi evinde rahat bir atmosfer yakalayan Mourinho ve öğrencileri oyunu iyice kontrolü altına aldı.
Ardından sezonun performansını sergileyen ve Fenerbahçe forması ile ilk hat-trick başarısına ulaşan Anderson Talisca bir kez daha sahne aldı. Talisca’nın 64 ve 77. dakikalarda attığı birbirinden güzel iki golle, Fenerbahçe taraftarı önünde rahat bir galibiyete kavuşmuş oldu. Bu galibiyetle lider Galatasaray’ın ardından emin adımlarla takibini sürdüren Fenerbahçe, puan farkını 3’e indirmiş oldu.
Şimdi tüm camianın beklentisi, uzun yıllardır hasreti çekilen şampiyonluğun gelip gelmeyeceği. Sonuçta tüm kulvarlardan elenen Fenerbahçe, tek bir hedefe kilitlenmiş durumda. Bu sezon geçmiş yıllarda yaşanan hayal kırıklıklarının ardından, sarı-lacivertliler aradığını bulabilecek mi? Fenerbahçe’nin bu hasreti herkesin kaderini belirleyecek gibi duruyor.
