Küresel insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, aşırı sıcaklıkların dünya çapında artan etkileri konusunda uyarılarda bulunuyor ve işverenleri çalışanlarını korumaya yönelik önlemler almaya çağırıyor. Aşırı sıcaklıkların her yıl dünya genelinde 675 milyar saatlik iş kaybına neden olduğu hesaplanıyor. Bu kayıp, küresel gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 1,7'sine tekabül ediyor.
Mercer, işverenlerin kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yaparak çalışanlarını aşırı sıcaklıkların etkilerinden korumaları gerektiğini vurguluyor. Aşırı sıcaklık, depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarını tetikleyebilir, solunum ve kalp-damar hastalıklarını şiddetlendirebilir. İş verimliliği üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan aşırı sıcaklık, tedarik zincirlerini de kesintiye uğratabilir.
Marsh McLennan şirketler grubunun bir parçası olan Mercer, iş yerlerinin aşırı sıcaklıkların etkilerini hafifletmek için gerekli tedbirleri almasını öneriyor. İşverenlerin çalışanlarına ısı stresi ve bunun sağlık üzerindeki etkileri hakkında eğitim vermesi, çalışma saatlerini düzenlemesi ve daha esnek çalışma programları oluşturması gerektiği belirtiliyor.
Orta vadede, teknoloji destekli ısı stresi izleme sistemleri gibi çözümler de önerilen tedbirler arasında yer alıyor. Hindistan'ın Bengaluru kentinde Covid-19 salgını sırasında güneş enerjisi sistemlerinin kurulumunu yapanların giyilebilir termometreler ve dronlar kullanarak sıcaklığı uzaktan izlemesi buna örnek gösteriliyor.
Mercer Doğu Akdeniz CEO’su Dinçer Güleyin, “Aşırı sıcaklıklar, çalışan verimliliğini azaltarak daha düşük gelirler ve bireyler üzerinde mali baskılar yaratabilir. Şehirlerde satış, gelir ve emlak vergisi gelirlerinde de kayıplar yaşanabilir. Dünya ısındıkça, aşırı sıcaklıklarla baş edebilecek toplumsal ve ekonomik dayanıklılığı oluşturmak için yenilikçi stratejilere ve yatırımlara ihtiyaç duyuluyor,” dedi.
Mercer ayrıca iş yerlerinin yenilenmesi ve gerekli klima sistemlerinin kurulmasının yanı sıra uzun vadeli yatırım ihtiyaçları için kamu-özel sektör ortaklıklarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ağaçlar, kapalı yürüyüş yolları gibi gölgeleme altyapısının düzenlenmesi, kentsel havalandırma yollarının kullanılabilirliği ve otomobillerden kaynaklanan sera gazı ve ısı emisyonlarındaki azalmalar da önerilen uzun vadeli çözümler arasında yer alıyor.
