Altınay Savunma Teknolojileri tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamada, TAAC’ın TUSAŞ ile iş birliği yaparak geliştirilen platformların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bu büyük sözleşmeyi imzaladığı belirtildi. Bu anlaşma, TAAC’ın savunma ve havacılık alanındaki güçlü pozisyonunu pekiştirirken, aynı zamanda Türk savunma sanayisine önemli katkılar sağlayacak.
Milli muharip uçak KAAN ve yerli iniş takımları
TAAC Havacılık Teknolojileri A.Ş., Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN için yerli olarak geliştirdiği iniş takımlarıyla büyük bir başarı elde etmişti. KAAN, geçtiğimiz aylarda bu yerli iniş takımları ile ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. TAAC, bu önemli gelişmeyi sosyal medya hesapları üzerinden "Gururluyuz! KAAN’ın sesi, TAAC’ın tasarlayıp üreterek Milli Muharip Uçağımıza entegre ettiği İniş Takımları ile gökyüzünde yankılandı" ifadeleriyle duyurdu.
İniş takımı sistemi ve özellikleri
Türkiye’de ilk kez MMU KAAN için geliştirilen İniş Takımı Sistemi, burun iniş takımlı “tricycle” yapıdadır. Bu sistem, burun iniş takımı yönlendirme sistemi ve fren sistemi içeren katlanabilir tipte bir yapıdadır.
İniş Takımı Sistemi'nin başlıca unsurları şunlardır:
Dikme ve şok emiciler: İniş esnasında ortaya çıkan kuvvetlerin sönümlenmesi için tasarlanmıştır.
Lastik jant ve frenler: Uçağın yerde yavaşlatılması ve durdurulması işlevlerini sağlar.
Eyleyiciler, üst kilitler ve hidrolik manifoldlar: İniş takımlarının güvenli bir şekilde açılıp kapanmasını sağlar.
Kontrol üniteleri ve paneli: Uçağın iniş takımlarını yönetmek ve gerekli pozisyon göstergelerini sağlamak için kullanılır.
İniş Takımı Sistemi, uçağın yerdeki ağırlığını desteklemek, iniş darbesi sırasında ortaya çıkan enerjiyi sönümlemek, uçağı yerde yönlendirmek ve durdurmak gibi hayati işlevleri yerine getirir. Ayrıca, sistem acil durumlarda iniş takımlarının açılmasını sağlayarak uçağın güvenliğini artırır.
TAAC ve TUSAŞ’ın iş birliği savunma sanayine güç katıyor
TAAC ve TUSAŞ arasında imzalanan bu anlaşma, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli üretim kapasitesini artırma ve stratejik projelerde dışa bağımlılığı azaltma hedeflerine katkı sağlıyor. İlerleyen süreçte, bu tür iş birliklerinin Türkiye’nin savunma ve havacılık alanındaki global rekabet gücünü daha da artırması bekleniyor.
