Tunç Çağı’na tarihlendirilen bu küçük figür, boyut olarak 4,5 santimetre olsa da, tarih öncesi inanç sistemlerinin ve o dönemin kültürel yapısının önemli bir parçası olduğu düşünülüyor. Bu keşif, Batı Anadolu'nun erken dönem kültürel zenginliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlayabilecek önemli bulgulardan biri olarak değerlendiriliyor.
Prof. Felix Pirson: "İdol Truva'dakilere Benzer"
Pergamon Antik Kenti Kazı Başkanı ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Felix Pirson, modern arkeolojinin yalnızca şehir merkezlerinde değil, aynı zamanda antik şehirlerin çevresindeki alanlarda da önemli keşifler yapılabileceğini belirtti. Bu bağlamda, Bakırçay Ovası'nda bulunan bu idol, bölgenin kültürel ve dini yapısını anlamak açısından büyük bir ipucu sunuyor. Pirson, bu figürün Tunç Çağı'na ait kült bir objeyi, muhtemelen bir tanrıça heykelciğini temsil ettiğini düşündüklerini ifade etti. Ayrıca, bu küçük mermer idolün Truva’dakilere benzer olduğunu vurgulayan Pirson, bu benzerliğin Batı Anadolu'nun geniş bir kültürel etkileşim ağına sahip olduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti.
Yüksek kültürün işareti
Pirson, Bakırçay Ovası’nda süren arkeolojik çalışmaların sadece tarıma dayalı bir ekonomik yapının değil, aynı zamanda gelişmiş bir kültürel ve dini sistemin varlığını ortaya çıkardığını söyledi. Bu idol, bölgenin geçmişte sadece tarım yapılan fakir bir bölge olmadığını, aksine yüksek bir kültüre sahip olduğunu gösteriyor. Buluntunun, o dönemde yaşayan insanlar için son derece önemli bir dini ya da kültürel simge olduğunu düşündüklerini ekleyen Pirson, bu keşfin Batı Anadolu'nun tarih öncesi dönemine ilişkin bilinmeyenleri aydınlatmaya yardımcı olabileceğini dile getirdi.
Doç. Dr. Güler Ateş: "Bergama’nın inanç coğrafyasına işaret"
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Pergamon Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Güler Ateş, bulunan idolün Bergama ve çevresinin belirli bir inanç coğrafyasının parçası olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Ateş, bu idolün Truva'da bulunan benzer figürlere benzediğini vurgularken, Batı Anadolu'nun tarih öncesi dönemine ait bu tarz buluntuların nadir olduğunu söyledi. Bu keşif, bölgedeki inanç sistemlerine dair yeni bilgilerin elde edilmesini sağlıyor ve arkeologlar için büyük bir öneme sahip.
Pergamon'un kültürel mirası
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde "Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı" olarak yer alan Pergamon Antik Kenti, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve önemli kültürel miraslara sahip bir yerleşim merkezi olmuştur. Antik kent, Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşırken, dünyada ilk psikoterapi yöntemlerinin uygulandığı Asklepion ve İncil'de bahsi geçen yedi kiliseden biri olan Kızıl Avlu gibi önemli yapıları da bünyesinde barındırıyor. Aynı zamanda, Asya Kıtası'nda kurulan en büyük kütüphaneye sahip olan Pergamon, tarihte parşömen üretiminin başladığı yer olarak biliniyor. Bu kültürel mirasın ortaya çıkarılmasında önemli bir rol oynayan arkeolojik kazılar, Türk uzmanlar ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün ortak çalışmaları ile sürdürülüyor.