Yeni tür keşfedildi
Büyük çene yapıları ve iri dişleri nedeniyle “ceviz kıran adam” olarak bilinen Paranthropus cinsi, soyu tükenmiş insan akrabaları arasında yer alıyor. Ancak yeni keşfedilen Paranthropus capensis, daha küçük çene yapısı ve farklı diş yapısıyla dikkat çekiyor.
Paranthropus, Homo cinsiyle aynı dönemde yaşamış olup, daha önce Paranthropus aethiopicus, Paranthropus boisei ve Paranthropus robustus olmak üzere üç türe ayrılıyordu. Ancak yapılan yeni analizler, Güney Afrika’daki Swartkrans mağarasında bulunan SK 15 adlı çene fosilinin farklı bir türe ait olduğunu gösterdi.
İlk kez 1949’da bulundu, 75 yıl sonra yeni tür olarak tanımlandı
İlk olarak 1949’da keşfedilen SK 15, yıllarca Homo ergaster türüne ait olduğu düşünülüyordu. Ancak Clément Zanolli liderliğindeki bilim insanları, modern teknolojilerle yapılan detaylı analizlerin ardından bu fosilin Homo cinsiyle değil, Paranthropus cinsiyle daha yakın akraba olduğunu belirledi.
Bilim insanları, fosilin çene kalınlığı, azı dişlerinin uzunluğu ve şekli gibi çeşitli faktörleri inceleyerek, bunun daha önce keşfedilmemiş bir tür olduğunu doğruladı. Paranthropus capensis, diğer Paranthropus türlerinden daha küçük çene yapısına ve farklı diş köklerine sahip olmasıyla ayrışıyor.
Paranthropus’un evrimdeki yeri ve beslenme farklılıkları
Yeni keşif, Güney Afrika’da yaklaşık 1,4 milyon yıl önce birden fazla Paranthropus türünün bir arada yaşadığını gösteriyor. Bilim insanları, Paranthropus robustus ve Paranthropus capensis’in aynı dönemde var olduğunu ancak farklı ekolojik nişlerde beslenmiş olabileceklerini belirtiyor.
Zanolli’ye göre:
🔹 Paranthropus robustus, iri çenesi ve güçlü dişleriyle sert besinleri tüketebiliyordu.
🔹 Paranthropus capensis ise daha küçük dişleri nedeniyle daha çeşitli bir diyetle beslenmiş olabilir.
Bu keşif, Paranthropus türlerinin evrimsel geçmişini daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, insan evriminin sanılandan daha karmaşık olduğunu da ortaya koyuyor. Araştırmacılar, gelecekte yapılacak çalışmaların, Paranthropus capensis’in ne kadar süre hayatta kaldığı ve evrimsel olarak nasıl bir yol izlediğini daha iyi anlamamıza katkı sağlayacağını belirtiyor.