İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, konuk olduğu TGRT Haber ekranlarındaki Gündem Özel programında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2019’da verdiği vaatler için ‘hatırlamıyorum’ demesine tepki göstererek, “Bir yöneticiye verdiği sözleri tutmak yaraşır. İBB Başkanı ‘yapacağım’ dedi, yapmadı. Sorduğunuzda 'hatırlamıyorum' diyor. Bu başkan 30 yıl önceki köfteyi hatırlıyor, 5 sene önceki sözlerini hatırlamıyor. İstanbulluların karşısına geçip utanmadan bunları söylüyor” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, TGRT Haber’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurum, İstanbulluların İBB yönetimi tarafından ilgisiz ve hizmetsiz bırakıldığını söyledi. 31 Mart’taki yerel seçime 16 gün kala anketlerdeki son durumu aktaran Kurum, “Sahadaki heyecan her geçen gün artıyor. Bir coşku seline dönüştü. ‘Şu 17 gün geçse de eserle, hizmetle buluşsak; ehliyetsiz, liyakatsiz yönetimin elinden kurtulsak’ diye bekliyorlar. İnsanlar yoruldu. Çok güzel gidiyor. Anketlerde 8-10 puan önde olduklarını iddia etmişlerdi. Bu aralar yine öyle yapıyorlar. 5 yıldır yaptıkları algı gibi. Anket, sahadır. O kadar büyük coşku var ki, her şeyi anlatıyor. Yerel seçimlerde sahadayız, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sahadaydık. 31 Mart akşamı kazanacağız. Büyük bir coşkuyla Saraçhane’ye yürüyeceğiz. Anketlerde 1,5-2 puan öndeyiz. Bazı araştırmacılar bu farkın seçim günü artacağını söylüyor. Kararsız seçmenin iradesini hizmetten yana kullanacağını belirtiyorlar. Muhalefet ne yapacağını şaşırmış durumda. Katıldıkları programlarında sürekli bizi ağızlarına doluyorlar. Seçim sürecinde bize İstanbul’la ilgili hiçbir şey sormadılar. Hep farklı gündemleri İstanbul’a taşıyorlar. 5 yıldır da böyle ve insanlar; ‘benim sorunlarımı neden konuşmuyorsunuz’ diyor. O yüzden ‘Sadece İstanbul’ dedik” şeklinde konuştu.
“Milletimize ne söz verdiysem tuttum, vaatlerim için ‘hatırlamıyorum’ demedim”
5 yıllık bakanlık döneminde 81 ile hizmet götürdüğünü belirten Kurum, afetzedelere verdiği tüm sözleri tuttuğunu söyledi. İstanbul için hazırladığı projeleri de hayata geçireceğini vurgulayan Kurum, “İstanbul’da yaşamak sorun haline geldi. İstanbul’da vatandaşımız işe giderken, eve giderken çile çekiyor. Deprem korkusu artıyor. Gelecekle ilgili endişeliler, kadınlarımızı ayrıştırarak farklı ifadeler kullanılması. En önemlisi de ilgisizlik. İstanbul’u sevecek, ilgi gösterecek ve İstanbul’un sorunlarıyla ilgilenecek birini bekliyorlar. Mesele Murat Kurum değil, İstanbul’un sorunlarının çözülmesi. Bir tarafta 5 yıldır sözlerini tutmayan, vaatlerini gerçekleştirmeyen, sorulduğunda ‘hatırlamıyorum’ diyen, diğer tarafta verdiği sözleri tutan, İstanbul’a 5 yılda 365 milyar TL’lik yatırım yapmış biri var. Bu, köprüden önceki son çıkış. Müdahale etsek bile çözemeyeceğimiz bir yere geleceğiz. 5 yıl İstanbul’a hizmet etmemek çok üzücü. 5 yılın kaybını ortadan kaldıracağız ve vaat ettiğimiz projeleri gerçekleştireceğiz. Ne söz verdiysem o sözleri tuttum. Milletimizle bir araya geldim, acılarına ortak oldum ve orada verdiğim sözleri tuttum. Bana 6 ay sonra vaadimi sorduğunuzda ‘hatırlamıyorum’ diyemem. Öyle bir anlayışım yok. Ne vaat edilmiş ne yapılmış? Bunu görmek gerekir” dedi.
“Bilim insanları ‘dönüşüm yapılmalı’ diyor, onlar çalıştaydan öteye gidemedi”
Murat Kurum, İstanbul’un bir deprem şehri olduğunu hatırlattı ve acilen tedbir alınması gerektiğini belirtti. Bilim insanlarının ‘dönüşüm yapılmalı’ sözlerine vurgu yapan Kurum, “Deprem meselesi bir beka ve milli güvenlik meselesi. İstanbul’da bir deprem gerçeği olduğunu bilim insanlarımız dile getiriyor. Her gün bu depremleri yaşıyoruz. Depreme tedbir almak zorundayız. İstisna tutacağımız bir şey olamaz. Acilen dönüştürülmesi gerçeğini bütün bilim insanlarımız söylüyor. Şu anki İBB yönetiminin danışman hocaları da söylüyor. Çalıştaydan öteye geçilemedi. Bizim konutlarımızı, sanayi tesislerimizi, okulları, hastaneleri, kamu binalarını güçlendirmemiz ve dönüştürmemiz lazım. Olası afetle ilgili altyapıya sahip olmalıyız” diye konuştu.
‘Depreme Dirençli İstanbul’ vizyonunun ayrıntılarını paylaşan Kurum, meseleyi ikiye ayırdıklarını söyledi, ilk olarak da ‘Afet Yönetim Sistemi’ni anlattı. Kurum, “Aynı anda 2 milyon kişiye hizmet verilecek. Toplanma alanları afet esnasında ilk yardım hizmetlerini verecek. Mevcut CHP’li yönetim kendi ikbali adına her adımı atmış ama depremle ilgili bir adım atmamış. 115 bin konut sözü verip 5 bin konut dönüştürmüşler. Deniz ulaşımını kullanacağımız altyapıyı hazırlamak, iskeleler, lojistik merkezler gündemimizde. 1 tane lojistik merkez var şu an. Bu yeterli değil. 39 ilçeye aynı anda hizmet için 6 tane daha lojistik merkez planlıyoruz. Helikopterle pisti sayısı yetersiz. 964 mahalleye mahalle bahçesi yapmak istiyoruz. Aynı zamanda toplanma alanı ve helikopter pisti olsun” dedi.
Kuracakları Afet Farkındalık Akademisi ile İstanbullulara afet bilincini aşılayacaklarını ifade eden Kurum, “Her evde bir afet çantası olsun istiyoruz. Hangi toplanma alanına gidileceği bilinsin ve orada her türlü hizmetin verildiği tesisi inşa etmeliyiz. Hasta bakım merkezleri kuracağız. En son asrın felaketinde 150 bin sağlık çalışanımızla omuz omuza çalıştık. Sağlık çalışanı kendi yakınını, iş arkadaşını kaybetmiş ama enkazın başındaydı. Bu hasta bakım merkezleri hasta yakınlarını misafir edecek ama afet zamanında sağlıkçıları ağırlayacak. 1 yıl içinde İstanbul’a kurmayı hedefliyoruz” diye devam etti.
Depreme hazırlık konusunda yapılacak çalışmaların diğer boyutunun ‘kalıcı çözümler’ bulmak olduğunu belirten Kurum, şöyle devam etti: “Sanayi tesisleri güçlenmeli. Enerji, ekmek, doğalgaz verilmeye devam etmeli. Köprü, altgeçit, kavşak, metrobüs yolları afetlerde acil kullanım alanı olacak. Bütüncül bakış açısıyla İstanbul’da deprem dönüşümünü yapmalıyız. 650 bin acil dönüşmesi gereken konut var. Tek bir riskli yapı kalmayana kadar devam edeceğiz. ‘Unuttum’, ‘hatırlamıyorum’ diyerek bu iş olmaz. Böyle bir gerçek varsa dönüştürmek zorundayız.”
“Onlar hep ‘yapamazsınız’ dedi, biz yaptık ve yine yapacağız”
Murat Kurum, muhalefetin İzmir ve asrın felaketinin yaşandığı iller için verdiği sözleri tutmadığını söyledi. İBB yönetiminin reklama, deprem bütçesinin iki katı kaynak ayırdığına dikkat çeken Kurum, “İzmir CHP tarafından yıllardır yönetiliyor. O zaman da ‘yapamazsınız’ dediler. Oynak bir zemin vardı. Bayraklı’da zemin iyileştirmesi yaptık ve herkes güvenle oturuyor. ‘Biz de yapacağız ve bedava vereceğiz’ dediler ama yapmadılar. Elazığ ve Malatya’da da ‘yapamazsınız’ dediler ama orada da yaptık. Konutlarımız bitti. Milletimize söz verdik ve verdiğimiz sözleri tuttuk. Kastamonu’daki sellerde oraya gittik ve oradaki konutlarımızı da yaptık. 81 ilde çalışırken İstanbul’da da çalıştık. Tuzla’dan Silivri’ye kadar her yerde eserlerimizi görürsünüz. Esenler, Üsküdar, Gaziosmanpaşa, Kartal’a gittiğinizde dönüşümün nasıl olduğunu görürsünüz. İstenirse her şey yapılır, kaynak bulunur. Asrın felaketi olduğunda yine ‘yapacağız’ dedik ve onlar da ‘yapmazsınız’ dediler. 3 ayda 11 ilde 180 bin konutun yapımını başlattık. Onlar ‘kaynak bulamazsınız’ dediler, 1 ay önce konutların teslimatını yaptık. Onların bakış açısı aynı; ‘yapamazsınız.’ Biz her zaman olduğu gibi yine yapacağız. Deprem bütçesinin iki katını reklam bütçesine ayırmak için, iki günlük konsere 550 milyon TL vermek için, CHP kongresini dizayn etmek için para bulmayı biliyorlar” dedi.
“Madem iş yaptırmadık kasada para olması lazım, o zaman para nerede, borç artmış”
Murat Kurum, İBB yönetiminin ‘projelerimiz engellendi’ açıklamalarına da tepki gösterdi. İBB iştiraklerinin kötü yönetim nedeniyle zarar ettiğini belirten Kurum, “İBB’nin yıllık bütçesi 7 milyar dolar, 5 yılda 35 milyar dolar. Yüzde 70-80’ini yatırıma ayırsanız, bir kısmıyla öz geliri artırsanız, İSPARK, İSKİ, BELTUR nasıl zarar eder? İBB’nin kaynaklarını seçim kampanyalarında harcıyorlar. Ben yine söylüyorum; gelsin yanıma öğreteyim. Sadece belediye bütçesiyle değil ki, kat karşılığı, özel şirketler ve yap-işlet-devret ile yapacağız” ifadelerine yer verdi.
İBB bütçesinin İstanbul’un ihtiyaçları için kullanılmadığını ve doğru yönetilmediğini belirten Kurum, eleştirilerine şöyle devam etti:
“5 yılda 81 ilde eserim var. Onlar kayağa gittiğinde biz Elazığ’da depremzedelerin yanındaydık. İstanbul’un sorunlarıyla ilgili plan ortaya koymazsanız çözemezsiniz. Onların ne dediğinin bizim için bir anlamı yok. Laf yetiştirmeye gelince durmuyorlar. Bakanlara, Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak sözler söylemeye gelince varlar. Biz daha önce yaptıklarımızı nasıl yaptıysak yine öyle yapacağız. İstanbul’un kaynakları her şeye yeter. İş insanlarıyla görüştüm; ‘İBB Başkanı bizimle bir toplantı yapmadı’ diyorlar. Tarihe metro tünellerine hafriyat döken başkan, temel atmama töreni yapan başkan olarak geçecek. Şimdi ‘işe başlama töreni’ yapıyorlar. Bakın temel atma değil, ‘işe başlama töreni.’ İller Bankası’ndan CHP’li belediyeler faydalanmış. Sen niye faydalanmadın. Sen önce bir proje geliştir. İller Bankası’nın yetkisi bile yok. Uluslararası fonlar. Gelen projeler değerlendiriliyor, adaletli bir şekilde dağıtılıyor. Oradan alan CHP’li Belediyeler nasıl almış? İzmir, Antalya almış da İstanbul neden alamamış? Sorarsanız ‘engellediler’ diyorlar. Göstersinler neyi engellenmiş. Merkezi bütçeden İBB’ye 2023 yılında 104 milyar lira ödenmiş. Günü gününe ödemeler yapılmış. İBB’nin öz geliri yüzde 30’dan yüzde 8’e düşmüş. Karşımızdaki anlayış o kadar rahat yalan söylüyor ki, yalana kendi de inanıyor. Rahmetli Kadir Ağabey dönemindeki metroları bile ‘biz yaptık’ diyorlar. ‘Engelliyorlar’ dedikleri Ulaştırma Bakanlığı 15 günde 2 tane metro açtı. Çam Sakura’nın yollarını devlet neden yaptı o zaman? Biz bu yolları yapmasaydık İstanbul’daki trafik katbekat daha fazla olurdu. Biz hep sözlerimizi tuttuk. Vaatlerimizi unutmuş değiliz. 22 yıldır biz böyle çalışıyoruz. 11 ildeki depremzede kardeşlerimizi aşağıladılar. Vaatler vermişlerdi, ne oldu? Yapmadılar. Anketlerde ‘Erdoğan kaybediyor’ diyorlardı, milletimiz hizmetten yana kararını verdi. Madem iş yaptırmadık, metro yaptırmadık, kentsel dönüşüm yaptırmadık kasada para olması lazım. Sen borcu artırmışsın ve devletten gelen bütçen de artmış. Para nerede o zaman?”
“Nerede ‘Murat’ duysa Murat Kurum zannediyor, korkulu rüyası oldum”
Murat Kurum, Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı canlı yayında ‘Murat’ ismini duyup, kendi danışmanının adının Murat olduğunu unutup kendisinden bahsedildiğini sanarak tedirgin olduğunu ifade etti. Muhalefetin ne yapacağını şaşırdığını söyleyen Kurum, İBB yönetimine eleştirilerini ve kendi vaatlerini şu şekilde anlattı:
“İzleyerek trafik bitmez. Çalışırsanız trafik çilesi biter. Yıllık 18 milyon turist geliyor. Araç sahipliği artıyor. 2002’den 2019’a gelirken araç artmadı mı, nüfus artmadı mı? Hatta şimdi tersine göç var. Trafik yoğunluğu düşerken, ulaşım süresi düşerken şimdi neden arttı. Bunun bir sebebi var. Devlette devamlılık esastır. Burası hizmet belediyesi. Belediye hizmet eder, başka algıların peşinden koşmaz. 2014’te yolculuk süresi 45 dakika. Bugün ise 64 dakika. Ortalama hız 60 kilometreden 42 kilometreye düştü. Sebebi? Yatırım yok. Toplu ulaşımda yoğunluk yüzde 26 metro, yüzde 72 kara ulaşımında. 2029’daki hedefimiz ise yüzde 37 metro, yüzde 60 karayolu, deniz yolu ise yüzde 4. Denizyolunu artıracağız çünkü afetlerde de deniz yolu kullanılacak. Metro hattını ilk 5 yılda 650 kilometreye çıkarmak istiyoruz. TÜYAP'tan başlayıp Söğütlüçeşme'ye giden bir hat açacağız 2018’de yanan bozulan toplu ulaşım hatırlıyor musunuz? Otobüslerin bakımını yapmazsanız olur. Halk Otobüsleri’nin paraları ödenmiyor. Araç sahibinin yapacak parası yok, bakım ücretlerinin paralarını ödemiyorlar. Vatandaşımız metroya, metrobüse bindiğinde gurur duyacak. Bakımları kendi yandaşlarına ihale etmişler. Kırklareli Belediye Başkan adayı diyor ki; ‘ben aday oldum, beni aradılar, bana ‘çekil’ dediler. İBB’nin kadrosunu rant görüyorlar. Bu bakış açısıyla baktığında burayı yönetemezsin. Biz o işi en iyi kim yapar, onu göreve getiririz. Ben 5 yıl bakanlık yaptım. Benim Ankara’da bir dayım yok. Sayın Cumhurbaşkanımız takdir etti görev verdi. İlk olarak 650 kilometreye çıkacak hatlar üzerinde çalışacağız. Sabiha Gökçen-Kurtköy bağlantısını yapacağız. İkinci 5 yılda da metro hattını 1004 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. 2034’te metrosuz bir ilçe kalmayacak. İstanbullular araçlarını yakın bir yere park edecek ve metroyla huzurlu bir yolculuk yapacaklar. Verilen vaatler yapılmadı. Hatta sorduklarında hatırlamıyorlar. Birileri söylemiş, ‘bu vaatleri ver, çekil kenara’ demişler. Piyon. Bırakın yeniden aday olmasını, başarısızlığından dolayı istifa etmeli. Böyle bir şey olsa ben sokağa çıkamam. Nerede Murat duysa Murat Kurum zannediyor. Ben onun korkulu rüyası oldum. Telaşlı, ne yapacağını bilmiyor. Daha Murat Kurum ismini çok duyacak. Bilgisiz, ilgisiz. Belediye ve İstanbul ile ilgisiz.”
“İstanbul’un iki yakasına 122 kilometre tünel yapılacak”
Trafik ve toplu taşımadaki sorunların çözümü için projelerinin hazır olduğunu yineleyen Murat Kurum; tünel, kavşak, yan yol düzenlemeleri, motosiklet ve bisiklet yollarıyla deniz ulaşımı konusundaki vizyonunu anlattı. Kurum, “Deniz ulaşımını 2 katına çıkartmak istiyoruz. Arabalı vapur seferleri koyacağız. Beykoz’dan, İstinye’den vatandaşlarımız Yenikapı’ya ulaşabilecek. Deniz ulaşımını her alanda kullanacağız. Zarar da etsek deniz ulaşımını iki katına çıkartmak istiyoruz. Sirkeci, Harem bu hatların hepsi ilerleyecek. Aktarmalı seferleri de ücretsiz yapacağız. Mesela otobüsle Kabataş’a geldiniz ve Üsküdar’a deniz yoluyla geçeceksiniz. Bu aktarma ücretsiz olacak. 88’i Avrupa ve 34’ü Anadolu Yakası’nda olmak üzere 122 kilometre tünel yapacağız. 5 senede bırakın tüneli, olana beton döktüler. Kilyos’tan tünele giren vatandaşımız Büyükçekmece’ye kadar gidebilecek. 800 bin yolcu metrobüse biniyorsa, alternatif yol bulsa kullanabilir. Hem ‘araç sayısı ve nüfus artacak’ diyorsunuz hem de ‘yatırım yapmayayım izleyim’. Olur mu öyle şey? Burada sadece 40 bin araç olarak hesap yapılmamalı. Çayırbaşı’ndan giren bir vatandaşımız Bayrampaşa’ya kadar kesintisiz gidebilecek. Göztepe’den giren, Bostancı sahilden çıkacak. Silivri’ye metrobüs gidecek. Kuyumcukent’in orası sabah akşam kilit. 21’inci yüzyılda vatandaşımıza bu hizmetleri sunmamız lazım. İstanbul’un parası bunlara yeter. Böyle bir derdiniz yoksa tabii ki yapamazsınız. D-100’ün yükünü almak için yan yol ve Bostancı sahile gitmek için tünel yapacağız. Motosiklet ve bisiklet yolları yapılacak. Net sıfır emisyon hedefimiz var. İstanbul’da bunu 2040’ta yakalamak istiyoruz. Bisikleti herkesin kullanabileceği şekilde güvenli yolları vatandaşımıza sunmak istiyoruz. İstanbul’daki trafik yükünün yüzde 25’i ağır vasıta. Bunları lojistik merkezlerle şehrin kuzeyine alacağız. Kuzey Marmara Otoyolu ve iki otogarla birlikte orayı kullanacaklar. Tırlar şehrin içine girmeden lojistik köyler üzerinden hizmet verecek. Bunlar 5 yıl içinde yapılacak” dedi.
Murat Kurum, taksi sorununa ise özel bir başlık açtı. “İstanbul’un taksisi marka olacak” vaadini yineleyen Kurum, konuşmasına, “6 ay, 1 yıl içerisinde bu sorunu ortadan kaldırmak istiyoruz. Dijital bir uygulamadan yönetmek istiyoruz. Ödül-ceza uygulaması olacak. ‘Bizİstanbul’ uygulaması üzerinden hizmeti aldıktan sonra puan verebileceksiniz. Vatandaşımız bir eksik gördüğünü bize bildirecek. UKOME’de alacağımız kararla birlikte gerekirse o taksici men edilecek. Önüne gelen taksicilik yapamayacak. O işi yapacak kardeşimiz gerekli eğitimleri alacak, ondan sonra taksisini sürecek. Verdiği hizmetten dolayı şikayetler devam ediyorsa cezasını ödeyecek. Taksicilerimizin de talepleri var. Mesela bir taksicimizi hunharca katlettiler. İstanbul’daki trafiğin işleyişiyle ilgili iradeyi ortaya koyduktan sonra herkes kurallara uyacak” ifadelerini kullandı.
“30 yıl önceki köfteyi hatırlıyor ama verdiği sözleri hatırlamıyor”
CHP’li İBB Başkanı’nın 2019’daki vaatleri sorulduğunda ‘hatırlamıyorum’ demesini eleştiren Murat Kurum, “Bir yöneticiye verdiği sözleri tutmak yaraşır. İBB Başkanı ‘yapacağım’ dedi, yapmadı. Sorduğunuzda 'hatırlamıyorum' diyor. Bu başkan 30 yıl önceki köfteyi hatırlıyor, 5 sene önceki sözlerini hatırlamıyor. İstanbulluların karşısına geçip utanmadan bunları söylüyor” diye konuştu.
Murat Kurum, kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının önemini vurgulamak için, “Yapmamız gereken harıl harıl çalışmaktır. Ben insanların 'evlerimizi dönüştürün' çığlığını duyuyorum. Vatandaşımızla el ele vereceğiz ve yarısını biz karşılayarak dönüştüreceğiz. Abdi İpekçi Spor Salonu’nu yapacağız ama İBB engelliyor. Esas engelleyen onlar ama bizi suçluyorlar. 11 ilde yaşadığımız depremlerde yıkılan yapıların yüzde 98'i 1999 yılı öncesinde yapılmış. Özel sektör ile birlikte hareket edeceğiz. İstanbul'da olası afeti yönetmek için tek elden bir iş yapmamız lazım. Hastane yollarımız güvenli olmalı. Tsunamiye hazırlıklı olmalıyız. 39 ilçeye tam donanımlı geçici yaşam alanları oluşturmalıyız. Gerekirse denizden su arıtmalıyız. Olayı sadece beton olarak göremeyiz. İnsanlar hizmet bekliyor. Yatırım yapmazsak ne yapacağız” ifadelerini kullandı.
Murat Kurum, mevcut İBB yönetiminin ise bu aciliyetin farkında olmadığını söyledi. Kurum, şöyle konuştu: “Sosyal yardımlarla, günü geçirme işlerle ne kadar yürüyebiliriz? Devlet yönetmediler ve bilmiyorlar. 31 Mart'ta, vatandaşın huzurunu düşünenlerle kendi geleceğini düşünenler arasında bir karar vereceğiz. Evim depremde yıkıldıktan sonra param olsa ne olur? Ben afet bölgesine gittim, orada bir yakınını kaybetmek nasıl bir duygu biliyor musunuz? 5 yıllık süreçte yarı zamanlı iş yapan Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak için İstanbul'un kaynaklarını harcadı.”
“Deprem bölgesinde selfie çektirip geri döndüler, konut yaptıklarını görmedim”
İBB yönetiminin deprem gerçeğini ciddiye almadığını ifade eden Murat Kurum; İBB yöneticilerinin İzmir depremi sonrasında ve asrın felaketinde 11 ilde sergiledikleri tavra dikkat çekti. Kurum, “İzmir’de depremle ilgili konut yaptıklarına şahit olmadım. İBB’nin ne İzmir’de ne de 11 ilde konut dönüştürdüğünü görmedim. 5 yıllık süreçte yarı zamanlı belediye başkanlığı yapan ve İstanbul’la ilgilenmeyen Belediye Başkanı 81 ile gidip Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak için mitingler yaptı, kongreler yaptı ve buralara İstanbul’un kaynaklarını aktardı. Bunu milletimiz de biliyor. Bunun dışında depremzede aileler için herhangi bir yatırım yaptıklarını görmedim. Poz verdiler, selfie çektiler, baretleri takıp ‘biz bu işleri yapıyoruz’ dediler ve döndüler. Bir devlet adabı olmayan ve devlet terbiyesi almamış olan bir başkandan bahsediyoruz. Bakanlara, Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak sözlerle gündeme geldi. Hep gündem değiştirme çabası gördük. Biz ‘Sadece İstanbul’ diyerek, İstanbul’un sorunları ile uğraşacağız. O kendisini bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapıyor, bir bakıyorsunuz Genel Başkan yapıyor. Yanında kimse yok. Kendi arkadaşları İstanbul’un kaynaklarının çarçur edildiğini söylüyor. İstanbul’u rant gördüklerini söylüyor. Bunları biz söylemiyoruz” diye konuştu.
“CHP-DEM ittifakını milletimiz görüyor”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, “Ekrem İmamoğlu ile DEM’in net bir iş birliği var mı” sorusuna da cevap verdi. “Biz ilgilenmiyoruz, istedikleri ittifakı yapsınlar” diyen Kurum, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: “Milletimiz ne olduğunu görüyor. Uzlaşı yaptıklarını kendileri de ifade ediyor. Nasıl bir anlaşma yaptıklarını net bir şekilde anlatmıyorlar. Ne olduğunu söylemiyorlar. Bu iki parti kendi arasında iş birliği yaptığını zaten kendileri de itiraf ediyor. Bakıyorsunuz Esenyurt'ta farklı adaylar DEM Parti'ye alan açıyor. Daha önce Başak Demirtaş aday oldu, sonra Kandil’den talimat geldi ve geri çekildi. Başka bir aday çıkardılar. Belediye Meclisi'ni dağıttılar. Biz ilgilenmiyoruz, istedikleri ittifakı yapsınlar. İstanbul'un sorununu böyle çözemezler. Biz Cumhur İttifakı olarak icatlarımızı yapamaya devam edeceğiz. Bu şehir Fatih Sultan Mehmed'in emaneti ve biz bu emanete sahip çıkacağız. İstanbul’un 571 yıllık onurunu ayağa kaldıracağız. Biz bu şehrin emanetçisi olacağız. Onlar hangi ittifakla o emanete sahip çıkıyorlar sormak lazım. Milletimiz de bunların durumunu biliyor. Onların aklı karıştı. Hiç İstanbul konuşmuyorlar, eserleri yok, hepsi boş.”
“Maviyi ve yeşili koruyacağız, Haliç'i eski haline getireceğiz”
Murat Kurum, geç saatlere kadar çalıştığı ve erken kalktığı için 4-5 saat uyuduğunu söyledi. Kurum, “31 Mart'ta öyle bir zafer kazanacağız ki tüm İstanbul sevinecek. Vatandaşlarımız ehliyetten yana oyunu kullanacak. Sevgi her geçen gün artıyor. İnsanlarımızın yanında ve kardeşi olacağız. Gece 2-3'lere kadar işlerimiz sürüyor, sabah 9-10 gibi kalkıyoruz. Bu 4-5 saati de verimli uyuduğumu düşünmüyorum. Gece 4-5 saat uyuyorum” dedi.
İstanbul’un mavisinin ve yeşilinin korunacağının altını çizen Kurum, "Kadınlarımız üretsin istiyoruz. Ev kadınlarımız bize oy veriyor diye ayrıştırılıyor. Kadınların istihdamı için uğraşacağız. 100 bin kadınımıza ve 100 bin gencimize 100 bin TL sermaye desteği vereceğiz. İSMEK İle yeni atölyeler kuracağız. İstanbul sokaklarına huzuru ve güveni inşa edeceğiz. Burada yaşamanın güvende olduğu bir İstanbul için çalışacağız. Maviyi ve yeşili koruyacağız. Haliç'i eski haline getireceğiz" şeklinde konuştu.