Pokrovsk: Doğu cephesinin yeni Bahmut'u
Ukrayna topraklarında yaklaşık 1000 kilometrelik cephe hattının en sıcak noktalarından biri aylardır Pokrovsk ve çevresi oldu. Donetsk bölgesindeki bu stratejik kasaba, özellikle lojistik açıdan büyük önem taşıyor. Tren hatlarının kritik bir kavşak noktası olan Pokrovsk, Rus ordusunun yoğun saldırılarına rağmen hala Ukrayna'nın kontrolünde.
Rusya, aylardır sürdürdüğü yoğun taarruzlara rağmen Pokrovsk’u ele geçiremedi. Bu durum, 2023 yılında yaşanan Bahmut savaşını anımsatıyor. O dönemde Rusya, aylar süren çatışmalar sonucu Bahmut’u ele geçirmeyi başarmıştı. Ancak aynı senaryo Pokrovsk’ta henüz gerçekleşmedi ve Rus kuvvetleri burada ciddi kayıplar vermeye devam ediyor.
Ocak ayında sadece Pokrovsk’ta 15 bin rus askeri kaybedildi
Ukrayna Genelkurmay Başkanı Siriski’nin verdiği bilgilere göre, Ocak ayı boyunca yalnızca Pokrovsk cephesinde 15 bin Rus askeri etkisiz hale getirildi. Bu askerlerden en az 7 bininin öldüğü, geri kalanlarının ise ağır yaralandığı tahmin ediliyor.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin raporlarına göre, Rus ordusunun Ukrayna’daki tüm cephelerde günlük ölü ve yaralı asker kaybı ortalama 1.500 civarında seyrediyor. Moskova yönetimi, bu yüksek kayıplara rağmen cepheye yeni askerler göndermeye devam ediyor. Kremlin, yurt dışından paralı asker tedarik ederek ve zorunlu askerliğe ağırlık vererek orduyu ayakta tutmaya çalışıyor.
Toplam kayıp 840 bini aştı
Ukrayna tarafından yayınlanan verilere göre, savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana Rusya’nın toplam ölü ve yaralı asker kaybı 840 bini geçti. Askeri uzmanlara göre, savaşın bu hızla devam etmesi durumunda Rusya’nın demografik yapısı ciddi şekilde zarar görebilir. Uzmanlar, bu kayıpların Rusya’nın nüfusunun geleceği üzerinde büyük bir tehdit oluşturabileceğini ve ülkenin yüzyılın sonuna kadar nüfusunun yarı yarıya azalmasına neden olabilecek bir krizi tetikleyebileceğini belirtiyor.
Ukrayna'nın personel krizi: Avrupa’dan asker bekleniyor
Öte yandan Ukrayna ordusu da ciddi bir insan kaynağı kriziyle karşı karşıya. Uzun süredir devam eden savaş, Ukrayna’nın asker ihtiyacını artırırken, Kiev yönetimi zorunlu askerlik uygulamalarını sertleştirmek zorunda kalıyor. Ukrayna, savaşta insan kayıplarını azaltmak amacıyla insansız hava araçları ve robotik savaş sistemlerine daha fazla yatırım yapıyor.
Ancak Rusya’nın sürekli saldırı halinde olması ve Ukrayna’nın geri çekilmek zorunda kalması, Kiev’i yeni bir strateji arayışına itiyor. Batılı ülkelerle yürütülen görüşmeler sonucunda Avrupa’dan askeri destek sağlanması gündeme geldi. İngiltere, Fransa, Almanya ve Polonya gibi ülkeler, Ukrayna'ya asker gönderme konusunu tartışıyor.
Trump’ın Planı: Ukrayna’da 200 bin kişilik barış gücü
ABD'de Donald Trump yönetiminin devreye girmesiyle yeni bir barış masası oluşturulması planlanıyor. Bu görüşmelerin sonucunda, Ukrayna'da yaklaşık 200 bin Avrupalı askerden oluşan bir ‘barış gücü’nün konuşlandırılması öngörülüyor. Trump, Avrupa’nın Ukrayna savaşını finanse etmesi gerektiğini savunurken, böyle bir barış gücü planına sıcak baksa da askeri güvenlik garantisi konusunda net bir açıklama yapmış değil.
Moskova yönetimi ise Batı’nın Ukrayna’ya asker göndermesinin doğrudan NATO-Rusya savaşına dönüşebileceği konusunda sert uyarılarda bulunuyor. Fransa ve İngiltere’nin bu planı nasıl hayata geçireceği ve olası bir ateşkes anlaşmasını bekleyip beklemeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Bu noktada Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama dikkat çekiyor: “Boşuna kendinizi kandırmayın, Ukrayna'daki savaş yakın zamanda bitmeyecek.”