Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Suudi Arabistan'ın Müslüman ülkelerin her birine binde bir oranında hac kotası verdiğini ve bu rakamın Türkiye için yaklaşık olarak 85 bin kişiyi kapsadığını belirtti. Ancak Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığının yayınladığı genelge ile seyahat ve ticari vizelerle hac ibadetinin yapılamayacağını duyurduğunu hatırlatan Bircan, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Bircan, bazı kişilerin saf ve iyi niyetlerini istismar ederek hac ibadetini vaat ettiklerine ve bu kişilere güvenilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Hac ibadetinin yapıldığı Arafat, Mina, Müzdelife ve tavaf alanlarının sınırlı ve kısıtlı sayıda kişiyi kabul ettiğini belirten Bircan, Suudi makamlarının izdihama sebebiyet vermemek için ciddi planlamalar yaptığını ve bu nedenle kutsal topraklara hac vizesi dışında gelen kişilerin tehlikelere yol açabileceğini ifade etti.

Hac ibadetinin maddi olarak da ciddi bir yatırım gerektirdiğini dile getiren Bircan, kaçak yollarla kutsal topraklara gelen kişilerin, hak etmedikleri halde hizmetlerden faydalanarak kul hakkına girdiklerini söyledi. Hac ibadetinin kul hakkıyla zarar görebileceğini vurgulayan Bircan, Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonundaki görevlerinden birinin de hacıların güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'ın, hac vizesi dışındaki vizelerle kutsal topraklara girenleri ülkeden derhal çıkaracağını ve cezalandıracağını bildirdiğini ifade eden Bircan, Türkiye'nin Suudi makamlarıyla iş birliği yaparak yasa dışı yollarla hac yapmaya çalışanlarla ilgili tedbirleri alacağını söyledi. Hacı adaylarının Diyanet İşleri Başkanlığı ve resmi sözleşmelerle hizmet veren şirketlere güvenmesi gerektiğini belirten Bircan, e-Devlet hesaplarındaki bilgilere dikkat edilmesi ve hacca gitme izni olmadan hareket edilmemesi gerektiğini vurguladı.