İsrail, Lübnan'da varılan ateşkes anlaşmasını bir günde 15 kez ihlal etti.

İsrail ordusunun son gerçekleştirdiği ihlaller, Hizbullah ile ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana toplam ihlal sayısını 823'e çıkardı.

Tulkarem'de çatışma başladı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Tulkarem şehrini kuşatan İsrail ordusu, kuşattıkları bir evde yaşayanlar teslim olma çağrısı yaptı ve iki kişiyi tutukladı.

Batı Şeria'daki baskın ve saldırılarını düzenleyen İsrail ordusu ile Filistin'deki El Kudüs Tugayları arasında çatışmaların başladığı bildirildi. El Kudüs Tugayları, İsrail piyade gücüyle çatışmaya girdiğini ve “teyit edilmiş kayıplar” olduğunu söyledi.

İsrail ordusu Batı Şeria'da mülteci kampına baskın düzenledi

Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'daki El-Halil bölgesinin güneyinde bulunan Fawwar mülteci kampına baskın düzenlediği bildirildi.

İsrail ordusu Tulkarem'de hastane kuşattı

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin şehrinde başlattığı operasyona Tulkarem şehrinde devam etti.

Al Jazeera'da yer alan habere göre, İsrail ordusu gece saatlerinde Tulkarem'in güneyindeki mahallelerdeki evleri Thabet Devlet Hastanesini kuşattı.

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da 2 Filistinliyi öldürdü

Filistin Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırılarda 2 Filistinli yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı.

Askerler öldürülen Filistinlilerin naaşına el koydu.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada da İsrail askerlerinin esir takasında serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak için Batı Şeria'da bulunan Ofer Askeri Cezaevi önüne gelen gruba müdahale ettiği belirtildi.

Açıklamada, Kızılay ekiplerin saldırılarda yaralanan 61 kişiye olay yerinde müdahale ettiği ifade edildi.

İsrail'in ABD’nin desteğiyle, Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.Söz konusu dönemde Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te, İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasp eden İsraillilerin saldırılarında 880 Filistinli hayatını kaybetti.

Son dakika... Rehine takasında 3. tur! İsrail, Batı Şeria'ya saldırdı: 10 can kaybı Son dakika... Rehine takasında 3. tur! İsrail, Batı Şeria'ya saldırdı: 10 can kaybı

Gazze'de görev yapan ABD'li doktorlar, benzer bir yıkımı başka bir yerde görmediklerini söyledi

Amerikalı doktorlar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'le görüşmelerinin ardından BM'deki gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Chicago'da acil doktoru olan Filistin asıllı Dr. Thaer Ahmad, Ocak 2024'te Nasır Hastanesi'nde görev yaptığını anlattı.

Ahmad, sağlık çalışanlarının öldürülmesinin "normalleştirildiğini" belirterek, "Bu sadece Gazze için değil, tüm dünya için bir problem teşkil edecek." uyarısında bulundu.

Beyaz doktor önlüğü giymenin bile Gazze'de kimseyi ölümden koruyamadığına işaret eden Ahmad, Gazze'de sadece sağlık sisteminin değil, sağlık çalışanlarının da hedef alındığını ve öldürüldüğünü ifade etti.

Ahmad, İsrail'in alıkoyduğu Filistinli doktor Ebu Safiyye'nin her şeyini kaybettiğini, kendi elleriyle çocuğunu gömdüğünü ancak buna rağmen görevini bırakmadığını, acilen serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.

"ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUK VE İNSAN HAKLARI, GAZZE'NİN KIYILARINDA İŞLEVSİZ HALE GELİYOR"

Gazze'de tankların ya da askeri birliklerin bulunmamasının daha fazla insanın ölmeyeceği anlamına gelmediğine işaret eden Ahmad, gerekli tıbbi malzemeler sağlanmaması halinde çok sayıda kişinin öleceği uyarısını yaptı.

Ahmad, ateşkes süreci çerçevesinde tıbbi tahliyeler için bir mekanizmanın inşa edilmesinin planladığını ancak bu sürecin gerçekleşmediğini ifade etti.

Katliamın nasıl sürdüğüne ilişkin değerlendirmesini aktaran Ahmad, "On yıllardır Filistinlilere insan muamelesi yapılmıyor. Çocuklarımız da çocuk olarak görülmüyor. Bu yüzden Gazze ve Batı Şeria'da gördüğümüz korkunç şeylere tanık olmaya devam ediyoruz." diye konuştu.

Ahmad, "Uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları, Gazze'nin kıyılarında işlevsiz hale geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

"GAZZE'DE GÖRDÜKLERİMİN EŞİ BENZERİ YOK"

Stanford Üniversite Hastanesi'nde acil doktoru olarak görev yapan Dr. Ayesha Khan ise "Dünyada belki de 30'dan fazla bölgede görev yaptım. Gazze'de gördüklerimin eşi benzeri yok." dedi.

Hastaneye gelen hastaları hiç unutamayacağını aktaran Khan, kendisi için en vurucu hususun ise çocukların durumu olduğunu dile getirdi.

Khan, 5-6 yaşlarında çocukların silahla yaralanma ve patlayıcı sonucu meydana gelen yaralanmalarla hastaneye geldiğini kaydetti.

Gazze'ye bomba düşmese bile çocukların açlıktan ölebileceği uyarısında bulunan Khan, güvenlik kısıtlımalarının çocukların tahliyesini zorlaştırdığını, çoğunun birlikte tahliye edeceği ebeveyninin bulunmadığını söyledi.

"ACİLEN 2500 ÇOCUĞUN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYOR"

Khan, "Acilen 2500 çocuğun tahliye edilmesi gerekiyor. Yoksa birkaç hafta içinde ölecekler, onların tahliyesini yüretecek bir sistem de yok." dedi.

Tahliye edilenlerin dönme imkanının olup olmadığının da belli olmadığına işaret eden Khan, "Sağlık sisteminde kaos yaratmak ölümleri yüzde 30 artırır. Karışıklık, belirsizlik ve kaos yaratarak yüzde 30 daha etkili bir ölüm makinası yaratmış olursunuz." şeklinde konuştu.

Khan, merkezi bir sistem oluşturulması ve İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi'nin (COGAT) yazılı olarak Gazze'ye girebilecek tıbbi malzemeleri belirlemesi gerektiğini dile getirdi.

Dünyanın her yerinde çatışma bölgesinde görev yapan doktorların "kahraman" ilan edildiğini, ancak Gazze için bu durumun geçerli olmadığını, kendilerinin ABD'de de olmak üzere çok sayıda kısıtlamayla karşılaştığını söyledi. Khan, kendisinden sonra Gazze'ye giden doktor heyetlerinin yüzde 50'sinin alıkoyulduğunu bildirdi.

"HER 20 SAĞLIK ÇALIŞANINDAN 1'İ ÖLDÜRÜLDÜ"

Travma ve kritik bakım cerrahı Dr. Feroze Sidhwa ise "Hayatımda hiç Gazze gibi bir yer görmedim. Yapılanlar çok dramatik." dedi.

Hastane sisteminin doğrudan hedef alındığını, her bir hastaneneye saldırı düzenlendiğini ifade eden Sidhwa, Avrupa Hastanesi'nde görev yaptığı dönemde 250 hasta bulunduğunu, bunların yarısının küçük çocuklar olduğunu ifade etti.

Sidhwa, çok büyük ihtiyaçlar karşısında kapasitenin çok düşük olduğunu, bu nedenle tıbbi tahliyelerin öneminin altını çizdiklerini söyledi.

Gazze'de her 20 sağlık çalışanından 1'inin öldürüldüğünü ifade eden Sidhwa, "Sadece hastaneler değil, aynı zamanda beşeri sermaye ve insan kaynakları da yok ediliyor." diye konuştu.

Sidhwa, öldürülen doktorların Gazze'nin en deneyimli doktorları arasında yer aldığını anımsatarak, öldürülmeyenlerin de ya kaçmak zorunda bırakıldığını ya da İsrail hapishanelerine atıldığını dile getirdi.

"HİÇBİR ÇOCUĞUN KAFASINDA MERMİ OLMAMALI"

Acil doktoru Dr. Mahmooda ''Mimi'' Syed de Guterres'in Filistinli doktor Ebu Safiyye'nin durumu ve tıbbi tahliyelerin kolaylaştırılmasına odaklanacağı sözü verdiğini aktardı.

Guterres'in Gazze'yi "çocuk mezarı" olarak tanımladığını hatırlatan Syed, "Biz de tam olarak buna tanık olduk. Durum çok korkunç." değerlendirmesinde bulundu.

Syed, kafasından silahla vurulan çocukları neredeyse hiçbir gerekli tıbbi malzeme olmadan tedavi etmeye çalıştığını belirterek, "Hiçbir çocuğun kafasında mermi olmamalı." vurgusunu yaptı.

COGAD'ın hiçbir gerekçe sunmadan tıbbı malzemelerin girişini engellediğini ifade eden Syed, kendisinin bir çocuğun hayatını yanında gizli olarak soktuğu gırtlak muayenesinde kullanılan aletle kurtardığını anlattı.

Syed, COGAD'ın hiçbir şeyi yazıya da dökmediğini belirterek, "Biraz sorumluluk kavramının oturtulması ve COGAD'ın neden bir çocuğa gerekli tıbbi müdahale yapılacak malzemeyi engellediğini açıklaması lazım." diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi