İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Heniyye'nin ardından, Hamas'ın yeni başkanının kim olacağı merak ediliyor. Heniyye'nin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere bulunduğu Tahran'da hava saldırısıyla öldürülmesi, Orta Doğu'daki gerginliği artırdı. İran'ın misafirini koruyamaması, İsrail'in müzakere sürecindeki bir siyasiyi hedef alması ve bölgedeki savaş beklentileri, Hamas'ın yeni liderinin kim olacağı konusundaki tartışmaları yoğunlaştırdı.
Heniyye'den sonra öne çıkan üç isim
Hamas'ın liderliği için öne çıkan üç isim şöyle:
Yahya Sinvar: Hamas'ın Gazze'deki mevcut lideri olan Sinvar, Gazze dışına çıkmasının zor olduğu değerlendiriliyor. Sinvar, Filistin topraklarının güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı'nda doğdu ve 1982'de "İslami faaliyetler" nedeniyle ilk kez gözaltına alındı. 1985'te gözaltına alındığında, Hamas'ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin'in güvenini kazanarak önemli bir pozisyona yükseldi. 2013 yılında Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki Siyasi Bürosu'na seçilen Sinvar, 2017'de bu büronun başına geçti.
Halid Meşal: Daha önce Hamas'ın liderliğini yapmış olan Meşal, Filistin toprakları dışında uzun yıllar geçirdi. Batı Şeria'nın Ramallah kenti yakınlarındaki Silvad'da doğan Meşal, ailesiyle Kuveyt'e göç etti. Müslüman Kardeşler'e katılan Meşal, Hamas'ın kuruluşunda etkili oldu. 2004 yılında Şeyh Ahmed Yasin ve Abdülaziz El Rantissi'nin öldürülmesinin ardından Hamas'ın liderliğini üstlendi. Suriye'den ayrıldıktan sonra, Gazze'deki Hamas liderliğiyle ve Filistin Yönetimi ile uzlaşmayı teşvik etme girişimlerinde bulundu. 2017'de liderlik görevini Gazze'deki yardımcısı İsmail Heniyye'ye devretti.
Zahir Cebarin: İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumlardan sorumlu olan Zahir Cebarin, diğer bir öne çıkan isimdir.
Uluslararası ajanslara konuşan Hamas kaynakları, Halid Meşal'in siyasi büro başkanlığı görevine seçilmesinin beklendiğini belirtiyor.
Gerginlik ve uluslararası tepkiler
Heniyye'nin ölümüyle ilgili olarak, İran'ın misafirini koruyamaması, İsrail'in müzakere sürecindeki bir siyasiyi hedef alması ve Orta Doğu'da artan savaş beklentileri, bölgedeki gerginliği artırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil oturumunda, uluslararası topluluk, bölgesel barış ve istikrar için diplomatik çabaların artırılması gerektiğini vurguladı
