Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi, MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor arasında oynanan ve 11 Aralık 2023'te gerçekleşen maç sonrasında hakem Halil Umut Meler’e yönelik saldırıya ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. Dört sanık, "kişiyi kamu görevi sırasında kasten yaralama" ve "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a aykırılık" gibi suçlardan toplamda 15 ay 12 gün ile 5 yıl 15 gün arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Kararda, maçın ardından hakemlerin güvenlik eşliğinde sahadan ayrılmaya hazırlandığı sırada saldırının gerçekleştiği belirtildi. Eski Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın hakeme yumruk atarak saldırıyı başlattığı, Şahin Yunus Şahin ve Kenan Çelikkaya’nın yerdeki hakemi tekmeleyerek darp ettiği ifade edildi. Osman Erkam Can’ın da hakeme tekme salladığı ancak isabet ettiremediği vurgulandı.
Sanık Faruk Koca, “kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama”, “tehdit” ve “sporda şiddet” suçlarından 4 yıl 7 ay 12 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gerekçeli kararda, sanığın geçmişteki iyi haline dayanarak indirime gidildiği ancak "haksız tahrik" indiriminin uygulanmadığı kaydedildi. Hakem Meler’in görevi sırasında verdiği kararların hiçbir şekilde doğrudan haksız bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Kenan Çelikkaya ise aynı suçlardan 5 yıl 15 gün hapis cezası aldı. Mahkeme, sanığın saldırı sırasında olayın daha da büyümesine neden olduğunu ve kastın yoğunluğunu göz önünde bulundurarak üst sınırdan ceza verilmesine karar verdi. Şahin Yunus Şahin de benzer suçlardan 4 yıl 2 ay 12 gün hapis cezasına mahkûm edildi.
Osman Erkam Can’a ise “kamu görevi nedeniyle kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralamaya teşebbüs” suçundan 1 yıl 3 ay 12 gün hapis cezası verildi.
Mahkeme, tüm sanıkların spor kulüplerinde yönetim ve denetim görevlerinden men edilmesine ve spor müsabakalarını seyirden yasaklanmalarına karar verdi. Bu yaptırımlar, “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında güvenlik tedbiri olarak uygulanacak.
Karar, spor dünyasında tartışmalara yol açtı. Şiddetin spora ve hakemlere yönelik tehdit boyutuna vurgu yapılırken, verilen cezaların caydırıcı olması gerektiği ifade edildi. Özellikle hakemlerin görev sırasında uğradığı şiddet olaylarına yönelik daha sıkı önlemler alınması gerektiği yönündeki çağrılar güç kazandı.
Bu dava, yalnızca bir sportif olay değil, spor sahalarında yaşanan şiddet ve düzen sorunlarına karşı önemli bir yargı süreci olarak dikkat çekiyor. Verilen kararlar, gelecekte benzer olayların önüne geçilmesi adına bir emsal teşkil edebilir.
