Fransız yetkililer, Olimpiyatların güvenliğini sağlamak amacıyla terörle mücadele yasası kapsamında geniş yetkilerini kullanıyor. Bu önlemler, potansiyel güvenlik tehditleri olarak görülen yüzlerce kişiyi kapsamaktadır. Kısıtlamalardan etkilenenler arasında eski Fransız sömürgelerinden gelen azınlıklar önemli bir yer tutuyor.

Bu kişiler, yaşadıkları mahallelerden ayrılmaları yasaklanarak her gün polise rapor vermek zorunda bırakılıyor. Hakimlerin önceden onayını gerektirmeyen bu kararlar, kişilerin hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlıyor.

Kısıtlamaların neden olduğu mağduriyetler

Küresel Kuzey ülkeleri, iklim protestolarını bastırmak için sert tedbirlere başvuruyor Küresel Kuzey ülkeleri, iklim protestolarını bastırmak için sert tedbirlere başvuruyor

Güvenlik kısıtlamalarına tabi tutulan kişiler arasında akıl sağlığı sorunları olan bir adam, Müslüman olduğu ve babası Fas'ta doğduğu için hedef alındığını düşünen bir işletme öğrencisi ve evinden uzaklaşması yasaklandığı için işini kaybetme riski taşıyan bir helal gıda dağıtım şoförü bulunuyor.
Bankada stajyer olarak çalışan 21 yaşındaki Amine, her gün saat 18:30'da yerel bir polis karakoluna rapor vermek zorunda. Avukatıyla birlikte Amine, sabıka kaydının olmadığını ve herhangi bir suçla itham edilmediğini belirtiyor. Amine, Fransız istihbarat servislerinin kendisini, bir video paylaşım uygulamasında LGBTQ+ bireylere yönelik baş kesme görüntüleri ve tehditler yayınlayan başka biriyle karıştırdığını düşünüyor.

Yetkililerin açıklamaları ve hukukçuların tepkileri

İçişleri Bakanı Darmanin, kısıtlamaların "çok tehlikeli" kişilerin Olimpiyatlara saldırmasını önlemeyi amaçladığını söyledi. Darmanin, bu yıl 500'den fazla kişiye kısıtlamaların uygulandığını ve bu tedbirlerin Olimpiyat meşalesi geçişi dahil olmak üzere tüm etkinliklerde güvenliği sağlamak için alındığını ifade etti.

Ancak hukukçular, Olimpiyatlar için uygulanan kısıtlamaların boyutunun daha önce görülmemiş bir seviyede olduğunu belirtiyor. Fransa’nın terörle mücadele yasası kapsamında "bireysel idari kontrol ve gözetim tedbiri" (MICAS) adı verilen bu yetki, uygulandıktan sonra mahkemede itiraz edilebiliyor. Avukat Margot Pugliese, bu yetkileri "hukukun üstünlüğünün tamamen başarısızlığı" olarak tanımlayarak baskıcı hükümetler için son derece tehlikeli bir araç olabileceğini belirtti.

Azınlıkların hedef alınması ve tepkiler

Avukatlar, müvekkillerinin çoğunun göçmen kökenli ve aile köklerinin Kuzey Afrika'ya dayandığını söylüyor. Darmanin ise azınlıkların seçilmediğini ve sol ya da sağ aşırılıktan şüphelenilen kişilerin de gözetim altında tutulduğunu savunuyor.
Fransız yetkililer, terör saldırılarından korktukları için Olimpiyatlar için güvenliği büyük ölçüde artırmış durumda. Terörle mücadele yasası, İçişleri Bakanlığı'na ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduklarına inanmak için yeterli neden bulunduğunda kişilerin hareketlerini kısıtlama yetkisi veriyor.
Fransa'da azınlıkların hedef alındığı eleştirileri ve bu tür güvenlik tedbirlerinin hukuki ve etik boyutları, Olimpiyatlar öncesinde tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.

Editör: Ömer Faruk Bostancı