Davanın arka planı

Sabah gazetesinin haberine göre, öğretmen N.K., 16 yıl önce iki çocuğuyla evlenmiş olan F.K. ile bir çocuk sahibi olduktan sonra anlaşmazlıklar yaşamaya başladı. N.K., eşinin evliliği ciddiye almadığını ve evin ihtiyaçlarına ilgisiz kaldığını öne sürerek Diyarbakır Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtı.

Dava sürecinde F.K., işsiz olduğunu belirterek maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep etti. Kendi dilekçesinde ise evlilik süresince sorumluluklarını yerine getirdiğini savundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'nin ortadan kalkması an meselesi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'nin ortadan kalkması an meselesi

Mahkemenin kararı

Mahkeme, iki tarafı da eşit kusurlu buldu ve boşanmalarına karar verdi. Ancak ekonomik olarak zor durumda olan ve düzenli geliri bulunmayan F.K.'nin taleplerini haklı görerek, kadının eski eşine süresiz nafaka ödemesine hükmetti.

Karar gerekçesinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak erkeğin lehine aylık 3 bin TL yoksulluk nafakası takdir edildi.

Avukat görüşü

F.K.'nin avukatı, bu kararın boşanma davaları içinde nadir görülen bir durum olduğuna dikkat çekti. Erkeğin ekonomik olarak mağdur olduğunu ve mahkemenin bunu dikkate alarak taleplerini yerinde bulduğunu belirtti.

Tartışmalar ve süresiz nafaka meselesi

Bu tür kararlar, Türkiye’de süresiz nafaka uygulamasıyla ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Süresiz nafaka uygulaması, nafaka ödemekle yükümlü olan tarafların uzun yıllar boyunca maddi yükümlülük altında kalması nedeniyle zaman zaman eleştiriliyor. Ancak, bu davada olduğu gibi nafaka talebinde bulunan erkeğe yönelik verilen kararlar, mevcut düzenlemenin tarafsız bir şekilde uygulandığını ortaya koyuyor.

Peki, sizce süresiz nafaka uygulaması adil mi? Bu karar, nafaka tartışmalarında yeni bir boyut açabilir mi? Görüşlerinizi paylaşabilirsiniz!

Editör: Haber Merkezi