Olay, 3 Ekim 2018 tarihinde gerçekleşti. Deniz Akkaya, o dönem menajeri olan Merih Yılmaz’a Atina’da ev alacağını ve 20 bin Euro’ya ihtiyacı olduğunu söyleyerek para istedi. İddiaya göre Yılmaz, talep edilen parayı Deniz Akkaya’nın avukatına teslim etti. Ancak birkaç gün sonra Akkaya, Yılmaz’ı Beyoğlu’nda bir ofiste toplantıya çağırdı.

Merih Yılmaz’ın ofise gelmesinin ardından, yanında bulunan kişiler tarafından darp edildiği ve aracına zorla el koyulduğu iddia edildi. Şüpheliler, Yılmaz’dan annesinin adına kayıtlı araç için vekaletname çıkarmasını istediler ve ardından Yılmaz’a borcunun olmadığını belirten bir belge imzalattılar.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından, Deniz Akkaya ve diğer beş kişi hakkında "Hukuki Alacağını Tahsil Etmek Amacıyla Yağma" ve "Cebir, Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçlamalarıyla dava açıldı.

Sanıklar mahkemede suçlamaları reddederek, aracın devrinin Yılmaz’ın rızasıyla gerçekleştiğini iddia etti. Ancak duruşma savcısı, Akkaya’nın alacak iddiasını belgelendiremediğini ve sanıkların, mağduru fiziksel darp ve tehdit yoluyla ofisten çıkmasına engel olduklarını belirtti.

Mahkeme, savcının mütalaası doğrultusunda sanıkları suçlu buldu. Deniz Akkaya ve diğer sanıklar, "Konutta Yağma" ve "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçlarından toplam 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Karabağ'daki sözde Ermeni yönetimin eski yöneticileri yargı önüne çıkarıldı Karabağ'daki sözde Ermeni yönetimin eski yöneticileri yargı önüne çıkarıldı

Deniz Akkaya’nın cezası, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Davanın medyada geniş yer bulması, olayın detaylarının tekrar gündeme gelmesine neden oldu.

Bu karar, Türkiye’nin ünlü simalarının adının karıştığı suç dosyalarına bir yenisini eklerken, Akkaya'nın avukatlarının kararı temyize götürmesi bekleniyor.

Editör: Haber Merkezi