Lefkoşa
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC'nin 41. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldı
Kutlamalar dolayısıyla ilk program, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde tebrikleri kabulü ile başladı.
Programda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti adına KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'ı tebrik etti.
KKTC'nin 41. kuruluş yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı ile ilgili ikinci tören, Lefkoşa Atatürk Anıtı'nda yapıldı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye ve KKTC'den siyasi parti temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, Anıt Özel Defteri'nin imzalanmasıyla devam etti.
Anıt Özel Defteri'ni imzalayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, deftere şunları yazdı:
"Aziz Atatürk, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41. kuruluş yıl dönümünü, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle fikir ve gönül birliği içerisinde, coşku ve gururla kutluyoruz. Tarihimizden aldığımız kuvvetle 'Milli Davamız Kıbrıs' meselesine sahip çıkıyor, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kalkınması ve güçlenmesi için çalışmaya devam ediyoruz.
Ana vatan ve garantör Türkiye Cumhuriyeti'nin, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin hürriyetinin, hukukunun ve refahının muhafazası ve geliştirilmesi yönündeki ahdi ve tarihi sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmeye devam edeceğini teyit ediyor, aziz hatıranız önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun."
Törende konuşan Yılmaz, KKTC'nin ilan edildiği 15 Kasım 1983 tarihinin Kıbrıs Türk halkı için bir dönüm noktası olduğunu, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı zorluk ve zulümlere rağmen asla yılmadığını ve bağımsızlık mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü söyledi.
Bugünün, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini dünyaya ilan ettiği ve vatanından, bağımsızlığından, özgürlüğünden vazgeçmeyeceğini haykırdığı bir gün olduğunu vurgulayan Yılmaz, Kıbrıs Barış Harekatı'nın Kıbrıs Türklerinin yaşadığı zulme son verdiğini, adaya barış ve huzur getirdiğini ifade etti.
Yılmaz, Kıbrıs Barış Harekatı'na siyasi liderlik yapan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'ı rahmet ve minnetle andığını dile getirerek, Barış Harekatı'nın sağladığı güvenlik ve özgürlük ortamının, KKTC'nin ilanına imkan tanıdığını, tüm adada barış, huzur ve istikrar sağladığını bildirdi.
"Federal bir çözüm modeli artık söz konusu değildir"
Enosis hayali uğruna her türlü mezalimi gerçekleştirenlerin önlerinin, mukavemet ruhuyla kesildiğine belirten Yılmaz, "Kıbrıs Türkleri, kendi devletini kurarak bağımsızlık yolunda önemli adım atmış, milli iradelerini net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bugün Kıbrıs Adası'ndaki tek meşru devlet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetidir." diye konuştu.
Yılmaz, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş başta olmak üzere, bu kutlu yolda destansı bir mücadele ortaya koyan tüm kahramanları rahmet ve şükranla andığını dile getirerek, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi uğruna canlarını ortaya koyan kahraman Mehmetçik ve Mücahitleri rahmet, minnetle yad ettiğini söyledi.
Rum kesiminin, Ada'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türkleri ile siyasi gücü ve refahı, siyasi eşitlik temelinde asla paylaşmak istemediğine dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp, sözde devletlerine yama yapmaya çalışıyorlar. Kıbrıs Türk'ünün denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış, tükenmiş federasyon modelini hedefleyen eski sürüm BM parametreleri ile kaybedecek vakti yoktur. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonuna tüm yüreğimizle inanıyoruz ve bütün imkanlarımızla, gücümüzle bu vizyonun yanındayız, arkasındayız. Federal bir çözüm modeli artık söz konusu değildir. Ada'nın gerçeklerini ve iki tarafın da iradesini yansıtmayan hiçbir önerinin bizi çözüme götürmeyeceği apaçık ortadadır. Gerçeği duymak istemeyenler olsa da, Ada'da iki ayrı halk ve 41 yıllık Kuzey Kıbrıs Türk devleti gerçeği vardır. 41 yıl önce bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmuş olması, her şeyi apaçık gözler önüne sermektedir."
"Kıbrıs Türkleri insanlık dışı izolasyonlara maruz bırakıldı"
Uluslararası toplumun da artık KKTC'nin statüsünü kabul etmesi gerektiğini belirten Cevdet Yılmaz, "Rumlar, Annan Planı'nı reddetmelerine rağmen, topluluğun ilkelerini çiğneme pahasına Avrupa Birliği'ne üye olarak kabul edildiler ve bu durum onların rahat içinde belli bir konfor alanı içinde yaşamalarını sağladı. Buna karşılık, Kıbrıs Türkleri haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyonlara maruz bırakıldılar." dedi.
Yılmaz, bu şartlar altında Kıbrıs Türklerinin, eşit statüsünün uluslararası alanda tanınmasını istemelerinin son derece doğal olduğunu bildirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, Azerbaycan'da gerçekleşen Şuşa Zirvesi ve ardından Bişkek'te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'ne onur konuğu olarak davet edilmesinin, Kıbrıs Türkü'nün haklı davasına verilen güçlü bir mesaj olduğuna işaret eden Yılmaz, "Kıbrıs Türkü'nün her türlü zorluğa rağmen, büyük fedakarlıklarla kurduğu ve çatısı altında güvenle yaşadığı devletinden vazgeçmesini hiç kimse beklemesin. Kıbrıs Türkü, elde ettiği kazanımlardan asla geriye gitmeyecektir. Anavatan ve garantör Türkiye, Kıbrıs Türkünün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin her zaman yanındadır, yanında olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Yaşam standartlarını yükseltecek birçok projeyi hayata geçirdik"
Yılmaz, Doğu Akdeniz'in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalıştıklarını, bölgesel barışın tüm halkların huzurunu ve refahını artıracağını belirterek, bölgeye yönelik dış güçlerin emperyalist tasarımları ve müdahale çabalarının hiç kimseye fayda getirmeyeceğini söyledi.
Filistin davasına verdikleri desteğin de kesintisiz süreceğini bildiren Yılmaz, adalet ve uluslararası hukukun gereği olarak, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine omuz vermeyi, Gazze'de tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamlara karşı duruşlarını sürdürdüklerini kaydetti.
Yılmaz, Doğu Akdeniz'de barış ve istikrar arayışlarının, Filistin'de hak ve adaletin tesis edilmesiyle güçleneceğini belirterek, "Uluslararası hukukun, kanun ve kuralların içinin boşaltılması hiç kimseye huzur getirmeyecektir." diye konuştu.
Kıbrıs'ta gösterdikleri dayanışmanın bir benzerini, mazlum Filistin halkıyla olan kardeşlik bağlarında da kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Yılmaz, ateşkesi, insanı yardımları, iki devletli siyasi çözümü tüm imkanlarıyla savunmaya devam edeceklerini ifade etti.
"Türkiye Yüzyılı, Kıbrıs Türklerinin yüzyılı olacak"
Cevdet Yılmaz, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah içinde yaşaması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulmasının öncelikli hedefleri olduğunu belirterek, 2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması'nın ekonomik kalkınma ve sosyal refah yönündeki çabalarının en somut göstergesi olduğunu söyledi.
"Tarımsal sulamadan enerji arzı güvenliğine, ulaşımdan eğitime, sosyal konutlardan e-devlet çalışmalarına kadar Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltecek birçok projeyi hayata geçirdik." diyen Yılmaz, dün, Türkiye tarafından inşa edilen ve donatılan 24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi'nin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini, askerlerin, vatandaşların ve KKTC vatandaşlarının kullanımına sunduklarını anlattı.
Yılmaz, Kıbrıs Türkü'nün birlik ve beraberliğini sürdürdüğü müddetçe, anavatanın da desteğiyle, her geçen yıl daha da ileri gideceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tüm çabamız Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin istikbalini ve refahını güvence altına almaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılında olduğu gibi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da Türkiye Cumhuriyeti yanınızdadır, her zaman yanınızda olmaya devam edecektir. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin yüzyılı olacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin anavatanı ile birlik ve beraberlik içinde daha nice güzel günlere ulaşmasını temenni ediyorum. Kıbrıs Türk devletinin asırlık bir çınara dönüşmesini gönülden diliyorum. Cumhuriyet bayramımız ve bayramınız kutlu olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti."