ID Danışmanlık Limited Şirketi’nin kurucusu Ayşe Barım hakkında geçen günlerde ‘televizyon dünyasında tekelleşme yaptığı’ iddiaları üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘şantaj’ gibi suçlardan soruşturma başlatılmış ve yurtdışına çıkış yasağı konulmuştu. Oyuncular Serenay Sarıkaya ve Nedim Saban tanık, Deniz Işın ise mağdur olarak dinlenmişti.
Bu soruşturma devam ederken, 24 Ocak 2025’te Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2013’de meydana gelen Gezi Parkı eylemlerine iştirak ettiğine dair son dönemdeki yazılı ve görsel basında yer alan iddiaları ihbar kabul ederek, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamasıyla resen soruşturma başlatıldı.
‘SANATÇILARI YÖNLENDİRDİ’ İDDİASI
Savcılığın, Ayşe Barım’ın Gezi Parkı davası sanıklarından işinsanı Mehmet Osman Kavala, film yapımcısı Çiğdem Mater Utku ve oyuncu Memet Ali Alabora ile olaylarla ilgili yoğun iletişiminin bulunduğuna dair tespitler yaptığı belirtildi. Ayşe Barım’ın, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davanın firari sanıklarından oyuncu Memet Ali Alabora ile yaptığı bir görüşmede, Gezi eylemleri kapsamında bir bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişinin yapıldığı, devam eden görüşmede içeriği tespit edilemeyen bildirinin kendilerine zarar verebileceği, eylemlerin daha aktif bir şekilde gerçekleştiği zaman yayınlanması gerektiğinin konuşulduğu öne sürüldü. Barım hakkındaki analiz çalışmalarında, Gezi Parkı eylemlerinin başlangıç tarihi aralığında, sahibi olduğu ID İletişim şirketine bağlı sanatçıları 29 Mayıs-2 Haziran 2013 arasında Gezi Parkı eylemlerine katılması için yönlendirdiği iddia edildi. Kendisinin de firmasına bağlı sanatçılarla birlikte eylemlere katıldığına dair de tespitler yapıldığı belirtildi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen Ayşe Barım, dün öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na götürüldü. Barım’ın savcılık ifadesi 15.00 sıralarında başladı. Barım’a destek olmak isteyen yönetmen arkadaşı Ali Bilgin ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da adliyeye geldi.
Savcılıktaki işlemleri tamamlanan Ayşe Barım, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçlamasıyla, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi.
Ayşe Barım’ın 3 saat süren savcılık ifadesinin ardından hazırlanan 5 sayfalık sevk yazısında Gezi Davası firari sanıklarından olan Memet Ali Alabora ile Gezi eylemleri kapsamında bir bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda fikir alışverişinde bulunduklarına dair 2 adet tape görüşmesinin bulunduğu içeriklere de yer verildi. Barım’ın işyerinde yapılan aramada “#OCCUPYGEZI- SOLIDARIEDADE COM O POYO TURCO (GEZİ İŞGALİ-TÜRK HALKIYLA DAYANIŞMA” ibareli dokümanlar bulunduğu belirtildi.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
İfadesinde “Gezi Parkı döneminde benim yakın çevrem beni çok iyi tanır ve bilir ben yakın olduğum ortak iş yaptığım sanatçılarla hiçbir zaman meydana çıkıp beyanat vermedim. Onlara da böyle bir açıklama yapmaları hususunda herhangi bir yönlendirme ve telkinim asla olmadı” diyen Ayşe Barın çıkarıldığı Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
YALAN TANIKLIK SORUŞTURMASI
Soruşturma kapsamında tanık olarak dinlenen Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun ifadelerinde olayların faillerinden Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle ‘Yalan Tanıklık’ suçundan ayrıca soruşturma yürütüldüğü belirtildi.
