Acısı ve aromasıyla bilinen, 2020'de tescil edilen Cırgalan biberi, ağustos ayından itibaren hasat edildikten sonra kadınlar tarafından temizlenip parçalara ayrılarak kuruması için damlara, mahallenin boş alanlarına seriliyor.

Uzun çubuklarla karıştırılarak kurutulan biberler, çiğnenerek acı kısımları çıkarılıp elendikten sonra değirmende çekiliyor ve toz haline getiriliyor.

Başka illere ve ağırlıklı olarak da Almanya ile Hollanda'ya gönderilen tescilli Cırgalan biberi, yaz aylarında yaklaşık 2 bin 500 kişinin yaşadığı ve 600 hanenin bulunduğu mahallenin başlıca geçim kaynakları arasında yer alıyor.

Yemeklerde ve kentte çemen yapımında kullanılan biberin kilogramı 500-600 liradan alıcı buluyor.

Cırgalan Mahallesi Muhtarı Mustafa Sever, AA muhabirine, Cırgalan biberinin mahallenin sembolü olduğunu, çocukluklarından bu yana mahallenin bu biberle bilindiğini söyledi.

Mahalle halkının çiftçilikle uğraştığını belirten Sever, şöyle konuştu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık

"Mahallemizin yüzde 90'ı biberle uğraşır. Mahallemizden yaklaşık 10-12 ton toz biber çıkıyor. Destek verilirse bunu artırırız. Toplaması, çöplemesi, temizlenmesi, elenmesi ile birinci sınıf bir biberdir. İçerisinde hiçbir katkı maddesi bulunmaz. Kendine has bir biberdir, dört burunludur. Eleyerek içindeki acı damarı alırız, güneşte kurutulması da lezzet veriyor."

Bugünlerde mahallenin pek çok yerinde biber kurutulduğuna dikkati çeken Sever, "Eskiden evlerimizin damları betondu, şimdi hep çatı oldu. Maalesef biberlerimizi sokak aralarında, kaldırımlarda kurutmak zorunda kalıyoruz. Belediyeden adacıklar halinde 500-1000 metrekarelik kurutma alanları istiyoruz." dedi.

Dört çocuğunu da Cırgalan biberinden elde ettiği gelirle büyütüp okuttuğunu anlatan 66 yaşındaki Azime Çalış da böyle ürünlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade etti.

Biberi ata tohumundan yetiştirdiklerini vurgulayan Çalış, şunları kaydetti:

"Çapası, suyu derken emeği çok. Martın başında ekerim, en geç olan biber, eylülün başında yetişir. Ağustosun sonunda biberim olur. Tamamen geçimi buna bağlı olanlar var. Biberimizin değeri Şanlıurfa'nın, Kahramanmaraş'ın biberiyle bir değildir. Onlar seriyor, traktörle ezip çiğniyorlar. Biz tek tek emek veriyoruz, çöpünü ayrı çıkarıyoruz, yırtıyoruz, temizliyoruz, kurutuyoruz sonra tekrar çiğneyip eliyoruz ve değirmene gidiyor. Belirli müşterilerimiz var, biberimizi beğeniyorlar. İstanbul'a, Ankara'ya, Balıkesir'e kadar gidiyor. Kargo ve gurbetçiler aracılığıyla yurt dışına da gönderiyoruz. Cırgalan biberi denilince herkes biliyor."

Editör: Ömer Faruk Bostancı