İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Başar Bilgiç, "Dünya Alzheimer Günü" dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de şu an 700 bin kadar Alzheimer hastası olduğunu söyledi.

Türkiye'nin hızla yaşlanan bir ülke olduğuna dikkati çeken Bilgiç, Alzheimer için en büyük risk faktörünün yaş olduğunu dile getirdi.

Bilgiç, Türkiye'de 25 yıl içinde yaşamın 5 yıl daha uzayacağının düşünüldüğünü ifade ederek, "Şu an 700 bin olan Alzheimer hasta sayısı bu şekilde giderse 2050 yılında 1 milyon 600 bin gibi bir rakama, tüm dünyada da 150 milyona ulaşacak. 65 yaştan sonra her 5 yılda bir bu hastalığın görülme sıklığı 2 kat artar. Onun için bizim yaşlılık dediğimiz 65 yaş ve sonrasıdır. Ama özellikle 80'li ve 90'lı yaşlar Alzheimer hastalığının çok görüldüğü yaş grubudur." diye konuştu.

Alzheimer hastalığının en büyük belirtisinin unutkanlık olduğunu vurgulayan Bilgiç, bellek bozukluğuyla başlayan hastalıkta başka zihinsel bulguların da olduğunu anlattı.

"Kaybolmalar Alzheimer hastaları ve aileleri için oldukça büyük bir sorun"

Prof. Dr. Bilgiç, Alzheimer hastalarının kaybolmasına değinerek, şöyle konuştu:

"Yapılan çalışmalar hastaların yaklaşık yarısının bir şekilde kaybolduğunu ama büyük bir çoğunluğun kaybolup daha sonradan evlerini bulabildiğini gösteriyor. Az da olsa bir kesim var ki kaybolduktan sonra evlerine ya da ait oldukları yerlere gelemiyorlar. Bazen basına da yansıyor. Yani kaybolup hayatını kaybeden hastalarımız olabiliyor. Kaybolmalar Alzheimer hastaları ve aileleri için oldukça büyük bir sorun. Günümüzde bir takım yeni gelişmeler var. Özellikle teknoloji bu alanda bize bazı olanaklar sunmaya başladı. Akıllı anahtarlık adını verdiğimiz bir takım teknolojik cihazlar var."

Bunların çok basit aletler olduğunu ifade eden Bilgiç, "Özelliği de uzun bir batarya ömrü var. Bataryaları 1 yıla kadar gidiyor. Şimdiye kadar olan cihazlarda batarya maalesef ki bir hafta 10 gün sürüyordu. Basit bir şekilde cep telefonunuzla eşleştirdiğinizde bu akıllı anahtarlığı taşıyan kişiyi çok net bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Herhangi bir kaybolma durumunda da tam olarak nerede olduğunu görüp hemen gidip onu oradan kurtarabiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.

"Alzheimer hastaları kayboluyorlar diye evlerinde bir şekilde izole olmasınlar"

Bilgiç, Alzheimer hastalarının kaybolmalarını önlemek için dernek olarak bir proje başlattıklarını kaydederek, şunları söyledi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık

"Bazı hastalarımız oldu ki bizim 30 gün sonra bulundu. Ama bir de bulunamayan hastalar olabiliyor. Bunlar belki az olabilir ama bu riskle yaşamak da kolay bir şey değil. Güvenli bir şekilde hastalarımızı takip edebileceğimiz, ailelerin de rahat edeceği bir sistemi geliştirmek istiyoruz. Akıllı anahtarlık projemize de 2024 yılında başladık. İstanbul Maratonu'nda 'akıllı anahtarlık' projemize destek için koşacağız. Kaybolma riski olan bin hastaya dernek olarak, ücretsiz bu akıllı anahtarlıkları verip onların kaybolmalarının önüne geçmek istiyoruz. Bizlerle beraber koşucularımız bağış toplayacak. Başvuran, kaybolma riski olan hastalara maratondan sonra gelen bağışlarla bu akıllı anahtarlıkları ücretsiz olarak vereceğiz."

Kasım ayında gerçekleşecek maratonla birlikte hızlıca bu projeyi de hayata geçireceklerini dile getiren Bilgiç, "Türkiye'de olan ticari olarak da elde edilebilen ürünler. Biz sadece ekonomik imkanları buna el vermeyen ailelere bunu ücretsiz olarak vereceğiz. Alzheimer hastaları yaşamın içinde. Kayboluyorlar diye evlerinde bir şekilde izole olmasınlar. Hayatın içinde güvenli bir şekilde hayatlarına, Alzheimerlı da olsa da devam etsinler. Biz bunu hedefliyoruz." diye konuştu.

"Ne kadar güçlü sosyal bağlara sahipseniz yaşlılıktaki Alzheimer riskiniz o kadar düşüyor"

Prof. Dr. Bilgiç, Alzheimer'dan korunma yöntemlerini de anlatan Bilgiç, "Esasında 100 hastanın 45'ini uygun korunma yöntemlerini sağlarsak Alzheimer olmaktan kurtarabiliyoruz." dedi.

Yaşa göre bu durumun değiştiğini aktaran Bilgiç, şu bilgileri verdi:

"Çocuk ve gençlik çağında eğitiminiz düzgünse, uzun süre eğitim alıyorsanız bu sizi yaşlılıkta en fazla koruyan faktör. Orta yaşta kolesterol yüksekliği. Bilimsel çalışmalar çok net bir şekilde orta yaşları yüksek kolesterolle geçirenlerin Alzheimer riskinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Orta yaşlarda işitme kaybı çok önemli. İşitme kaybı yaşayaraktan orta yaşlarınızı geçiyorsanız Alzheimer olma riskiniz çok yükseliyor. Kafa travmalarından korumamız gerekiyor. Motosikletlere kaskla binmemiz lazım. Şimdi yeni bu skuterler çıktı maalesef. Maalesef ki insanlar düşüp kafalarını vuruyorlar. Kafamızı korumamız gerekiyor."

Fiziksel olarak aktif bir hayat yaşamanın da önemli olduğuna işaret eden Bilgiç, egzersizin burada ön plana çıktığını, dile getirdi.

Bilgiç, "Yani sosyal bağlarınızın güçlü olması gerekiyor. Bu aileniz olabilir, arkadaşlarınız olabilir, iş yaşantınız olabilir. Ne kadar güçlü sosyal bağlara sahipseniz, yaşlılıktaki Alzheimer riskiniz o kadar düşüyor." dedi.

Kalbe düşman olan her şeyin Alzheimer riskini de arttıran şeyler olduğuna işaret eden Bilgiç, sigara içilmemesi gerektiğini, Akdeniz diyeti beslenmenin önemli olduğunu, bunlara uyulduğu taktirde de yaşlılıktaki Alzheimer riskinin yüzde 45 oranında düşürülebileceğini sözlerine ekledi.

Editör: Ömer Faruk Bostancı